
ESP İstanbul il binasında düzenlenen açıklamaya ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni ve İstanbul DEM Parti Milletvekili Çiçek Otlu da destek verdi.
Kuyu tipi hapishanelerde açlık grevinde olan devrimciler ve sosyalistlerle dayanışma ve seslerini duyurmak için 3 gün boyunca sürecek olan açlık grevini başlatmak için bir araya gelen ESP ve SGDF ortak bir basın açıklaması yaptı. ” Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın sosyalistlere özgürlük ” pankartının bulunduğu açıklamada şunlara değinildi;
Bu 3 gün boyunca dayanışmak için ve direnişimize destek olmak için ziyaretlerinizi mutlaka bekliyoruz. Tüm dostlarımızı davet ediyoruz. Derdimiz sadece bu kurumda 3 gün boyunca açlık grevi yapmak değil sesimizi topluma duyurmak hapishanelerde ki tutsaklar işçi hapishanelerde ki tutsaklar kadın hapishanelerde ki tutsaklar öğrenci ve bizde bu açlık grevimizle işçilere kadınlara, öğrencilere, gençlere, işsizlere herkese her alana sesimizi duyurmaya tutsakların sesini ve iradesini göstermeye ve onları direnişe desteğe çağırmaya çaba harcayacağız”
Cezaevinde ki işkencenin nedeninin devrimci iradeyi yıkmak olduğunu vurgulayan Murat Çepni; “Türkiye de kumpas davaları, Geziden Kobani davasına varıncaya kadar en son olarak Mart isyanında öğrenciler Hapishanelerde ağır tecrit ve işkence altında tutuluyor, Hapishanelerde direnen devrimciler ve sosyalistler bu coğrafyada milyonlarca işçinin ve emekçinin örgütlü devrimci temsilcileridir. Bu perspektifle işçi sınıfının İş, Aş, Özgürlük ve demokrasi mücadelesi ne ise hapishanelerde tecrite karşı işkenceye karşı ve kuyu tipi hapishanelerle mücadele birebir aynıdır. Kuyu tipi hapishanelerde ESP Ve SGDF’li yoldaşlar dışında Halk Cepheli, Grup yorum emekçileri, Dev-Gençli devrimciler uzunca süredir açlık grevi yürütüyorlar şimdi ise onların sesi dışarı da yükseltilmesi için bugün burada 3 günlük açlık grevini başlatıyoruz” şeklinde
Kürdistan da ve Türkiye coğrafyasının en yakıcı sorunu hapishaneler olduğunu vurgulayan Çiçek Otlu ise ; “Hapishanelerde ki tecrit, baskı ve ağır koşulların amacı devrimci iradeyi teslim almak ve insanı yok etmenin bir aracı olarak kullanılmıştır. Biz bunu sadece Türkiye ve Kürdistan coğrafyası tarihinde değil Almanya’da RAF militanlarını teslim almaya çalışan alman faşist iktidarında gördük, İrlanda özgürlük mücadelesini ve İRA militanlarını teslim almaya çalışanları gördük ve şimdi ise Türkiye ve Kürdistan da L,M,T,K,F,S,Y Hapishanelerde iradeyi teslim almak isteyen politika var, AKP-MHP faşist iktidarının yıllardır sürdürdüğü bir politika bu ağır koşullarda tutsak edilen ve bu yıkıcı durumdan en çok etkilenenler ise ağır hastalık durumu olan tutsaklardır. Bizim taleplerimiz arasında ağır hasta olan tutsakların derhal tahliye edilmesi ,S ve Y gibi kuyu tipi hapishanelerin kapatılmasıdır. Hapishane mücadelesinde ve Ölüm orucu direnişinde şehit düşmüş olan tüm arkadaşları saygıyla anıyorum. Amed zindanında, Ulucanlar hapishanesinde,80’li yıllardaki ölüm oruçlarında,96 ila 2000 yılları arasında ki ölüm oruçlarında şehit düşen tüm yoldaşları saygıyla anıyoruz ve iradelerini selamlıyoruz. Yaşasın devrimci dayanışma ve devrimci irade teslim alınamaz” dedi.