
İzmir’de yaşanan yıkımlarla beraber biz bir kez daha devletin gerçek yüzünü gördük, insanlara ev diye tabutluklarda yaşamaya zorlayan devlet depremin ilk gününden beri her konuda sınıfta kalmıştır yani gerçek yüzünü göstermiştir.
Biz alanda dayanışma standı açarak, ilk günden beri “Halktan Halka Dayanışma” kapsamında halkın ihtiyaçlarını yine halkın kendisinin dayanışmasıyla ile örgütleyen bir biçimi açığa çıkaran şekilde çalışmalarımızı sürdürdük.
Sosyal medya üzerinden yaptığımız ihtiyaç çağrısı ve alanda standın olması ile beraber hem gönüllü olarak standa çalışmasına gelen hem de ihtiyaçları karşılayan geniş bir kitle oluştu. Çadır alanında, çadır çadır gezip halkın her türlü ihtiyacını karşılamaya çalıştık, eksik olanları listeleyerek yardım etmek isteyenlerden oluşturduğumuz WhatsApp gruplarında duyuruları yaparak karşılamaya çalıştık.
Gösterdiğimiz dayanışma örneği aslında bir noktada devletin teşhiri haline geldi çünkü biz alanda bulunduğumuz ilk andan beri çadır yardımı dışında alanda devletin (AFAD , Kızılay) hiç bir çalışması olmadı.
Bizim alanda yaptıklarınızdan rahatsız olan devlet iki gün önce bize polislerini göndererek alandan çıkartmak istedi . Polis; valiliğin kararıyla alanda AFAD ve Kızılay dışında kalan alanda gönüllü ve kurumların alandan çıkartma kararı olduğunu söyledi.
Bizde onlara “yazılı valilik kararını görmek istediğinizi” söyledik, ellerinde herhangi bir karar olmadığı için polis geri çekildi. Bizde SALDIRIDAN sonra alanda bulunan ve yardımlaşma çalışması yürüten diğer gruplarla ( Göztepe ve Karşıyaka taraftar grupları gibi) konuştuğumuz da onlara polisin herhangi bir valilik kararından bahsetmediğini öğrendik.
Durumun tamamen bizimle alakalı, yani halkla dayanışma içinde olmamızla ilgili olduğu ortaya çıktı ve standa çalışan tüm kurumların olduğu arkadaşlarla toplantı yapıp, durum değerlendirmesi yapıldı ve hiç bir geri adım atmama kararı alındı.
Dün akşam (7 Kasım) üzeri polis tekrar geldi ve valilikten gelen yazılı kararı gösterdi ve alanı terk etmemiz istendi biz de hiç bir şekilde alanı terk etmeyeceğimizi söyleyince polis bize ve standı saldırdı.
Hem bizim geri adım atmamanız hem de çadırlarda bulunan halkın tepkisi karşısında polis geri adım attı. Halkın bizim için polis’e “AFAD ve Kızılay’dan önce bu gençler vardı, bize yardım eden bu gençlerdi, günlerce siz ne yapıyorsunuz?” ifadesinden sonra polis bizim ortaya koyduğumuz koşulları kabul etmek zorunda kaldı.
Bizim koşullarımız;
* Gözaltına alınan iki arkadaşımız hemen serbest bırakılacak 2
*Alanı hiç bir şekilde terk etmeyeceğiz. (2. Koşulu halktan halka dayanışma adıyla bayraklı belediyesinin bize alan açması ile kabul ettiler)
*Belediyesinin bize alan açması ile birlikte biz halktan halka dayanışma adıyla deprem alanında dayanışmaya devam ediyoruz.