
Suruç katliamında yaralanan Zafer Aydın’ın Til Temir cephesinde DAİŞ’e karşı mücadelede ölümsüzleştiği hatırlatılan açılış konuşmasında, devrim şehitlerinin sıradan insanlar olduğu, hatalar yaptığı ancak hatalarından çıkardıkları derslerle sıçrayışlar gerçekleştirdiği kaydedildi.
“Zafer Aydın’ın, Osman Nuri Ocaklı’nın intikamını almak için çetelere karşı savaşta ölümsüzleştiği hatırlatılan konuşmada, “Onlardan öğrendiğimiz, bir kuşaktan kalanların diğer bir kuşağın zeminini oluşturduğu. Osman Nuri’den Zafer yoldaşa; zincirin halkasını oluşturan şey de bu eylemdir” denildi.
ÖTSP adına yapılan konuşmada, “Zafer yoldaş Karadeniz’de doğdu büyüdü. Devrimci fikirlerle burada tanıştı. Ancak onun devrimci olması, devrimci şekillenmesi pratik içerisinde gelişmiştir. Devrimciliği benimsemeye Suruç’a giderken başladı; yolda okuduğu kitaplardan teoriyi öğrendi. Ancak Suruç katliamı ve daha sonra tanık olduğu Ankara katliamı; yoldaşlarının ölümsüzleşmesi ve özellikle Suruç katliamından sonra yüzünü özgür dağlara, ardından Rojava’ya döndü. Rojava’daki pratiği, orada devrimi savunmak ve o devrimin bir neferi olarak bulunmaktı. Bunun için elinden geleni yaptı. Orada Osman Nuri Ocaklı’nın intikamını almak ateşiyle en öne atıldı” ifadeleri kullanıldı.
Zafer Aydın’ın “ilk ben olmalıyım” bilinciyle hareket ettiğinin altı çizilen ÖTSP adına yapılan konuşmada, “Serkan yoldaştan Zafer yoldaşa kadar tüm devrim şehitlerini bir kez daha anıyoruz. Anılarını mücadelemizde yaşatacağız. Onları anma sadece anmalarda ya da mezar başlarında değil onların yürüdüğü yola sahip çıkmak, onların ideallerine sahip çıkmaktır” sözü verildi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) adına yapılan konuşmada ise: “Samsun’un Ladik ilçesinin bir dağ köyünden. Zafer yoldaşı tanıyanlardanım, renkli gömleği ve gülen yüzüyle en olunmaz eylemlerde en önde bitmesiyle namlıydı. Karadeniz’in tüm hırçınlığını taşıyan aynı zamanda Ladik dağlarının da kendine has özgünlüğünü taşıyan bir insandı. Bu tür yoldaşlarla ve yoldaşların şehadetiyle karşılaştığımızda hep aynı kelimeler, aynı mektuptan parçalar gelir aklıma.
O mektup ne derseniz; Suphi Nejat Ağırnaslı’nın yazdığı mektup. Sıradan insanın büyüleyici hikayesi, kahramanlığı diye tanımladığı bir şey bu. Sıradan insanın kahramanlığı özneleşmekte ve özgürleşmekte gösteriyor kendini. Sıradan ilişkilerden kopmakta, nereden nasıl yeniden kurduğunda gösteriyor. Bu çok ideolojik bir tutum. Bugün çağın içinde sürüklenen, yozlaşan bir zeminde bu akıntıya karşı gerçek bir set olan, kaya olan ideolojik duruşu ve aynı zamanda kopuşu gösteriyor. Çünkü gerçekten sıradan olanın dışına çıkmış; Karadeniz’in şovenist ve gerici coğrafyasından kopuyorsunuz ve devrimci sosyalist genç olarak Kürdistan’ın üç parçasında Bakur, Başûr ve Rojava’da Kürt özgürlük mücadelesiyle birlikte Kürdistan’ın marksist leninist komünist öncüsünün neferi olarak şehit düşüyorsunuz. Sıradanlığa karşı meydan okuma, yanıt olma çabası. Zafer yoldaş ideolojik bir değer olarak hepimize mesaj veriyor. Durduğu yer de devrimci özne kim, devrimci komünist özne kim, nasıl yaşıyor sorusunun arı bir cevabı. Gerçek bir ideolojik tahlili hak ediyor.” denildi.
Anmaya, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Birleşik Devrimci Parti, Komün Dergisi, Alınteri katılarak konuşmalar yaptı.