GüncelMakaleler

Filipinler Enternasyonal Teorik Konferans gerçekleştirildi!

Konferansa katılan örgütler arasında Türkiye Komünist Partisi Marksist-Leninist, Filipinler Komünist Partisi, Senegal Marksist -Leninist Örgütü, Kürdistan Ulusal Kongresi, Marksist -Leninist Komünist Parti, Kenya Komünist Partisi, Nepal Komünist Partisi-Maoist Merkez bulundu.

Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi tarafından örgütlenen 3. Teorik Konferans “Ulusal Kurtuluş ve Emperyalizm” gündemiyle gerçekleştirildi.

29-30 Kasım’da Amsterdam’da gerçekleşen konferansa Filipinler, Nepal, Türkiye, Kürdistan, Senegal, Etiyopya, Almanya, İtalya, İsveç, Kıbrıs dahil 19 ülkeden 57 Marksist-Leninist-Maoist parti ve devrimci-ilerici örgüt katıldı. Konferansa katılan örgütler arasında Türkiye Komünist Partisi Marksist-Leninist, Filipinler Komünist Partisi, Senegal Marksist -Leninist Örgütü, Kürdistan Ulusal Kongresi, Marksist -Leninist Komünist Parti, Kenya Komünist Partisi, Nepal Komünist Partisi-Maoist Merkez bulundu.

Katılımcı parti ve örgütler bir yandan kendi pratik mücadelelerini açıklarken diğer yandan ulusal kurtuluş ve emperyalizm meselelerine teorik-ideolojik yaklaşımlarını deklare ettiler. Açık forum kısmında sorular soruldu, tartışmalar gerçekleştirildi ve çıkan sonuçlar sentez edildi. Konferans Filipinler kültürel etkinliğiyle son buldu.

Konferansta emperyalizm ve ulusal sorun derinlemesine tartışılırken ABD-İsrail emperyalizmine vurgu yapıldı. Öte yandan devrim stratejileri tartışıldı. Bu stratejilerin ülke gerçekliğine-somut koşullara, sınıf analizine, sosyo-ekonomik yapıya, tarihsel gerçekliğe bağlı olarak değişmekte olduğu, MLM biliminin bu doğrultuda uygulanması gerektiği aktarıldı. Strateji belirlenirken bir diğer etmenin ise başta Amerikan emperyalizmi olmakla birlikte emperyalist müdahaleler olduğu vurgulandı. Bu müdahaleler ekonomik yaptırımlarla, askeri müdahale ile ideolojik saldırılar ile gerçekleşmektedir. Devrim yolunda stratejik ve taktiksel mücadele yöntemleri konusunda ulusal sorunun çok uluslu ülkelerde belirleyici bir sorun olduğu gerçeğinin geçerliliğini koruduğu ortaya kondu.  Konferansta birçok parti ve kurum tarafından vurgulanan bir diğer mesele ise Filistin ulusal mücadelesi oldu. Emperyalist ABD destekli Siyonist İsrail devletinin Filistin halkına yönelik soykırımına karşı enternasyonal dayanışma devrimci komünist örgütlerin öncelikli görevi olduğu belirtildi.

Öne çıkan açıklamalardan üçünü burada özetle paylaşıyoruz.

Filipinler Komünist Partisi: “ABD emperyalizmine karşı anti-emperyalist birleşik cepheyi büyüt!”

Açılış konuşması Filipinler Komünist Partisi (FKP) tarafından yapıldı. FKP temsilcisi ulusal kurtuluş mücadelesini ulusların ekonomik, sosyal, kültürel ve politik sömürünün en ağır biçimlerine maruz bırakan yabancı güçlerin egemenliğinden özgür kılmaları, kendi kaderlerini tayin etme hakları, bağımsızlıklarını kazanmaları olarak tanımladı. Filipinler’de burjuva demokratik devrim 1896’da İspanya’ya karşı gerçekleşmiş olsa da 1898’de Filipin Amerikan sömürgesi altına girdi.

Emperyalizm ve proleter devrimler çağında burjuva demokratik devrimi karakter değiştirerek proletarya önderliğinde demokratik halk devrimleri gereksinimini doğurduğu belirtilip emperyalizm çağında ulusal kurtuluş mücadele tarihine kısaca değinildi ve silahlı mücadelenin önemi vurgulandı. Emperyalist krizlerin ve savaş tehditlerinin ulusal kurtuluş mücadelelerinin öneminin altını çizdiği aktarıldı.

FKP açıklamasında ABD emperyalizminin Doğu Avrupa’da (Rusya’ya karşı), Orta Doğu’da (İran’a karşı) ve Asya’da (Çin’e karşı) 3 cephede savaş yürüttüğünü veya savaş kışkırttığını aktardı. Aynı zamanda ABD’nin birçok ülkede ise bağımsızlığını savunan ülkelere karşı askeri veya ekonomik saldırılar gerçekleştirmekte olduğunu aktardı. Bu bağımsızlık direnişleri kimi ülkelerde komünist devrimciler tarafından önderlik edilse de kimi ülkelerde de çoğunlukla dinci, feodal veya yarı-feodal hatta savaş ağaları tarafından yönetilmekte. Devrimci halk savaşının yürütüldüğü ülkeler arasında Hindistan, Türkiye, Filipinler, Nepal, Filistin, Myanmar ve Kolombiya bulanmaktadır.

ABD emperyalizmine karşı ulusal özgürlük mücadelesi veren ülkeler arasında Küba, Venezuela, Nikaragua, Kuzey Kore, İran ve Suriye bulunmaktadır. Bu ülkeler anti-emperyalist cephenin geniş halkasını oluşturmaktadırlar. Venezuela’nın başlattığı halkları ve devletleri kapsayan faşizme ve neo-faşizme karşı küresel konferans, ABD emperyalizmine karşı birleşik cephe düzleminde önemli bir adımdır.

TKP-ML: “7 Ekim eylemi devrimci bir eylemdir!”

Ardından sözü alan TKP-ML temsilcisi kapitalizm ve emperyalizm çağlarında ulusal çelişki ve ulusal mücadelenin ortaya çıkış zeminin ezilen ulusların kendi pazarlarına hakim olma çabası olduğunu belirtti. Emperyalizmin ortaya çıkışıyla birlikte bu ulusal sorunun bir iç sorun olmaktan çıktığı ve birçok ulusu ilgilendiren bir sorun haline geldiği, ezilen ulusların sadece egemen ulus devlete karşı değil aynı zamanda emperyalist güce karşı savaşıp onlardan kopmadan ulusal kurtuluşunu sağlayamayacağı vurgulandı.

Ulusal sorunun en somut iki örneği olarak Kürt ulusal kurtuluş ve Filistin ulusal kurtuluş mücadelesini ortaya koyan TKP-ML faşist TC’nin kuruluş ideolojisi olan Kemalist ideolojinin soykırımcı politikalarını açıkladı. Arkasından Filistin özgürlük mücadelesine değinerek 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’nu işgalci İsrail devletine karşı yapılmış devrimci bir eylem olarak niteledi. Eylemin niteliğini belirleyen ana parametrenin haklı olup olmadığını ortaya koydu ve bu konuda doğru tavır sergileyemeyen kurumları eleştirdi. TKP-ML’nin bu duruşu salondaki birçok örgüt ve kurum tarafından desteklendi.

Kürdistan Ulusal Kongresi: “ABD, Kürt hareketini Rojava’da araçsal olarak kullanmak istiyor. Fakat Kürt hareketi bu oyuna gelmemektedir.

Kürtler kendilerini Kürt Özgürlük hareketi olarak tarif etmiyor. Demokratik ulus anlayışını savunuyor. Kürdistan’da birçok ulus ve milliyet yaşamaktadır. Ayrıca ataerkiyle mücadele eden güçlü bir kadın hareketi var. Tüm bunları demokratik ulus daha iyi yansıtıyor. Bizim için kadın özgürlüğü ulus özgürlüğünden daha önemlidir. Erkek egemenliğini ortadan kaldırmadığımızda sınıf mücadelesinde başarılı olamayız.

ABD Kürt hareketini Rojava’da araçsal olarak kullanmak istiyor. Fakat Kürt hareketi bu oyuna gelmemektedir. İlişkileri bölge açısından taktiksel bir ilişkidir.

ELN: “Biz 1, 2, 3 Vietnam oluşturmak istiyoruz.”

Kolombiya, ABD emperyalizminin üssü haline gelmiştir. Buna karşı ELN olarak 30 yıldır ulusal mücadele yürütüyoruz. Bunu da sosyalizm hedefiyle yürütüyoruz. Kolombiya halkının büyük bir fedakarlık ve mücadele geleneği var. 1948’den bugüne ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelesinin 3. aşamasındayız. Ülkemizde birçok devrimci sosyalist örgüt vardı ama hepsi dağıldı. Fakat biz mücadelemize devam ediyoruz. Biz anti-emperyalist birlik içinde yer alıyoruz. Anti-emperyalist bir çizgide ulusal bağımsızlık için mücadele ediyoruz. Halkımızla birlikte ABD emperyalizminin egemenliğine karşı mücadele ediyoruz ve kazanacağız.

Biz bütün Kolombiya’da demokratikleşme mücadelesi veriyoruz. Bir koldan mücadele ederken, diğer koldan da siyasi çözüm için mücadelesi veriyoruz. Kolombiya’da 2021’de önemli bir gelişme oldu. Biz devrimciler olarak sokakların yüzde seksenini denetime aldık. Halkımız yoğun bir mücadele vermektedir. Bu mücadelede gerillaların önemi daha da büyümüştür. Gerilla olarak, kitleleri örgütlememiz, savunma için eğitimler yapmamız gerekiyor.

Bizim yeni tipte hareketler yaratmamız gerekiyor. Kendi kapasitemizi artırmamız gerekiyor. Bunun içinde siyasi çözümler çok önemli. Biz barış görüşmeleri için büyük çaba harcıyoruz. Toplumda barış olmasını istiyoruz. Barış masasında değişiklikler için çabalıyoruz. Egemen devlet araçları içinde değişimler yaratmaya çalışıyoruz.

Emperyalizm ve oligarşi bu diplomatik yolu olumlu karşılıyor. Egemenlerin barış için çözüm aramaları bizde heyecan yarattı. Biz bunu deneyeceğiz eğer başaramazsak da en azından denedik deriz. Başaramazsak, başka yoldan gene devam ederiz.

Biz 1, 2, 3 Vietnam oluşturmak istiyoruz. Emperyalizme karşı ortak mücadeleyi geliştirmemiz gerekiyor.

Nepal Halkının İlerici Cephesi: “Parti, ABD’nin müdahalelerine güçlü bir direnişle karşılık veriyor!”

Nepal’deki devrim yeni bir sürece girdi. Biplav önderliğinde Nepal Komünist Partisi komprador kapitalizme ve emperyalizme karşı Halkın Birleşik Devrimini yürüyor. Feodal kölelik halk savaşıyla yıkıldı ancak yerini komprador kapitalizme bıraktı. ABD emperyalizminin ve Hindistan emperyalizminin müdahalesi hızlandı. ABD’nin müdahalesi güçlü bir şekilde parti tarafından dirençle karşılandı.

Parti, İsrail işgaline karşı çeşitli programlar örgütleyerek Nepal hükümetini İsrail’in soykırım saldırılarına karşı çıkmaya zorluyor. Parti, Nepal’in 77 bölgesinde üniteler oluşturarak geniş kitlelerle bağlarını güçlendirdi.

Nepal halkının temel çelişkileri uluslararası çelişki, bölge temelli çelişki, din temelli çelişki, şehir ve köy arasındaki çelişki, sınıf çelişkisi olmaya devam ediyor. Bu çelişkiler sadece sosyalizm ile çözülebilir!

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu