Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1038. eylemlerini Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirerek, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sorgulamaya devam etti. Ellerinde karanfiller ve kayıplarının fotoğraflarıyla bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu hafta 1995 yılında İstanbul’da gözaltına alınarak işkenceyle katledilen Rıdvan Karakoç’un faillerini sordu.
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, basın metnini okurken, “Cezasızlık, en büyük adaletsizlik olarak tüm toplumu tehdit ediyor; bizi hak sahibi yurttaşlar olmaktan, Türkiye’yi ise demokrasiden, hukuktan, adalet ve barıştan uzaklaştırıyor” dedi.
‘Rıdvan’dan bir daha haber alınamadı’
Gülseren Yoleri, Rıdvan Karakoç’un 1995 yılına kadar ailesi ve avukatı Eren Keskin ile düzenli haberleştiğini ancak 15 Şubat 1995’ten sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını aktardı. Ailesinin tüm çabalarına rağmen, devletin kurumları tarafından “bizde yok” yanıtı verildi. Karakoç, 110 gün süren arayışın ardından Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu. Yoleri, Rıdvan’ın, resmi kurumlardan geçmiş olmasına rağmen “kimliği meçhul kişi” olarak defnedildiğini belirtti.
‘Dosya zaman aşımına bırakıldı’
Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nın 30 yıl boyunca herhangi bir işlem yapmadığını söyleyen Yoleri, dosyanın zaman aşımına terk edilmesine dikkat çekti. “Yargı organları, yaşam hakkını ihlal eden faillerin cezasız kalmasına yol açacak tutumlardan kaçınmak zorundadır. Rıdvan Karakoç için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
‘Devletin kaybetme politikası’
Rıdvan Karakoç’un avukatı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Rıdvan’ın bir gün kendisini arayarak, “Bir gün seni aramazsam, başıma bir şey gelmiştir” dediğini belirtti. Keskin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kaybetmeyi bir devlet politikası haline getirdiğini ve “Bu zihniyet ki bugün Van Belediyesi’ne kayyum atadı” dedi.
‘Hesap soracağız’
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, ağabeyinin katledilmeden önce sürekli olarak tehdit edildiklerini ve evlerine baskınlar düzenlendiğini aktardı. Karakoç, “Eğer ağabeyime bir ceza verilmiş olsaydı, bu kadar gam yemezdik. Ama onlar, devletin yakışmayacak şekilde, haydutça bir yöntemle ağabeyimi işkenceyle katlettiler” dedi. 30 yıldır mücadele ettiklerini ve bundan sonra evlatlarının ve torunlarının da hesap soracağını belirterek, “Bin yıl da geçse hesap sormaya devam edeceğiz” diye ekledi.
