İSİG Meclisi’nin raporuna göre, son on iki yılda meydana gelen iş cinayetlerinde en az 2664 genç işçi hayatını kaybetti. Gençlerin güvencesiz çalıştırılması ve geleceksizleştirilmesine vurgu yapan raporda, gençlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal zorlukların giderek büyüdüğüne, iktidarın gençleri yalnızca ucuz iş gücü olarak görmesine dair politika geliştirmesine dikkat çekti.
Gençlerin güvencesiz çalıştırılması ve geleceksizleştirilmesine karşı verilen mücadelenin önemini de vurgulayan raporda, Türkiye’de son yıllarda artan iş cinayetlerinin genç işçiler üzerindeki etkileri ayrıntılı bir şekilde yer aldı. İSİG Meclisi’nin verilerine göre, 2013-2024 yılları arasında genç işçi cinayetlerinin en fazla yaşandığı işkolları arasında inşaat, sanayi, hizmet sektörü ve tarım yer alıyor.
İnşaat işkolunda 695 genç işçi, tarım ve orman işkolunda 453 genç işçi hayatını kaybetmişken, konaklama ve eğlence işkolunda 231, taşımacılık işkolunda ise 178 genç işçi yaşamını yitirdi. Madencilik, metal, enerji ve tekstil gibi diğer sanayi işkollarında da genç işçi cinayetleri yüksek. Cinayetlerin nedenlerine bakıldığında ise “trafik kazaları, yüksekten düşmeler, ezilmeler, elektrik çarpmaları ve zehirlenmeler” ön plana çıkıyor.
Özellikle, genç kadın işçilerin çoğunlukla mevsimlik tarımda, gıda-kimya-tekstil gibi sanayi işkollarında, marketlerde, bürolarda ve sağlık sektöründe çalıştığı belirtiliyor. Göçmen genç işçi cinayetleri de raporda dikkat çeken bir diğer önemli konu. 280 göçmen genç işçinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu cinayetler, göçmen işçilerin çalıştığı işkollarında, özellikle mevsimlik tarım, gıda, tekstil ve inşaat sektörlerinde yoğunlaşıyor.
Rapor, Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybetmesi ve sermayenin ucuz iş gücüne yönelmesiyle birlikte genç işçilerin karşılaştığı zor koşulların altını çiziyor. “Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi” gibi projelerin genç işçilerin güvencesizliğini artırdığı, iktidarın çocuk işçiliğine yönelik uygulamalarıyla paralel olarak genç işçilerin geleceksizleştirildiği ifade ediliyor.
Ayrıca, genç işçilerin çoğunluğunun ücretli çalışanlar olduğu ve bunların çoğunun sendikasız olduğu belirtiliyor. Sendikalı işçilerin oranı genç işçi cinayetlerinde sadece yüzde 3,19 gibi düşük bir seviyeye gerilemişken, bu durum sendikal örgütlenmenin genç işçileri yeterince koruyamadığını gösteriyor.
Genç işçi cinayetlerinin yaşandığı şehirler de raporda sıralandı. İstanbul, Antalya, İzmir, Konya gibi büyük şehirler, genç işçi cinayetlerinin en fazla olduğu iller olarak öne çıkıyor. Ancak, bu durum sadece büyük şehirlerle sınırlı değil; Türkiye’nin 81 ilinde genç işçi cinayetleri tespit edilmiş.
İSİG Meclisi’nin raporu, genç işçilerin çalışma koşullarının acil olarak iyileştirilmesi gerektiğini ve iş güvenliği önlemlerinin artırılması gerektiğini vurgularken; gençlerin sağlıklı, güvenli ve güvenceli bir şekilde çalışabilmesi için daha güçlü bir mücadele gerektiğinin altını çiziyor.
Raporun sonunda ise 2013-2024 yıllarında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden 2664 genç işçinin isimleri yer aldı.
