
Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımcılığı ile Mücadele Günü öncesi Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan ve çok sayıda demokratik kitle örgütünün destek verdiği açıklamada, göçmen düşmanlığına karşı dayanışma vurgusu yapıldı. Eylemde, “Nefrete değil dayanışmaya ihtiyacımız var”, “Göçmen düşmanlığına son”, “Irkçılığa geçit yok! Suriyeliler kardeşimizdir” yazılı dövizler taşındı. Basın açıklaması Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak okundu.
Basın metnini Türkçe olarak okuyan Yıldız Önen, 21 Mart’ın tarihçesine değinerek, 1960 yılında Güney Afrika’da polislerin, ırkçı yasaları protesto edenlere ateş açması sonucu 69 kişinin katledildiği hatırlattı. BM Genel Kurulu’nun 1966 yılında 21 Mart’ı “Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Gün” ilan ettiğini belirten Önen, ırkçılığın bugün de küresel düzeyde derinleştiğini vurguladı.
‘Göçmenlerin önüne nefret duvarı örülüyor’
Irkçılığa karşı imzalanan uluslararası sözleşmelere rağmen göçmen düşmanlığının arttığını ifade eden Önen, “Savaşlardan, diktatörlüklerden ve iklim krizinin yol açtığı felaketlerden kaçmak zorunda kalan göçmenlerin yaşama, barınma, sağlık ve eğitim gibi en temel haklarına erişiminin önüne bir nefret duvarı örülüyor” dedi. Avrupa Birliği’nin, kapitalizmin krizlerinin faturasını yoksullara kestiğini belirten Önen, ırkçı sınır tedbirlerine ve Frontex projesine milyonlarca avro harcandığını söyledi.
İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarının 1,5 yıldır sürdüğünü hatırlatan Önen, Sudan, Kongo, Kenya ve Somali gibi ülkelerde de binlerce insanın savaş ve iç savaşlar nedeniyle öldüğünü, yüzbinlercesinin yerinden edildiğini vurguladı.
‘Göçmenler günah keçisi ilan ediliyor’
Türkiye’de göçmenlerin, egemen sınıfların sebep olduğu krizlerin sorumlusu olarak gösterildiğini belirten Önen, geri gönderme merkezlerinde ciddi hukuksuzluklar yaşandığını ifade etti. “Önce kasten ölüme terk edilen, sonra cesedi yakılan Afgan göçmen Nourtani’nin katillerine iş kazası olmuş gibi ceza verilmek istenmesi gibi; göçmenlere karşı işlenen nefret ve ırkçı suçlara çok daha düşük cezalar veriliyor” dedi.
Talepler
“21 Mart Uluslararası Irk Ayrımcılığı ile Mücadele Günü vesilesiyle ırkçılığa karşı yan yana mücadele etmeye ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz” diyen Önen, taleplerini şöyle sıraladı:
- Birleşmiş Milletler Her Çeşit Irk Ayrımcılığının Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme uygulansın.
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 12 numaralı protokol onaylansın.
- Geri gönderme ve sınır dışı politikaları durdurulsun.
- Göçmenlerin uğradıkları hak ihlallerine karşı hukuki tedbirler alınsın.
- Türkiye’ye gelmek veya Türkiye’den Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenler için insan haklarına uygun koşullar sağlansın.
- Göçmenlerin sağlık, eğitim, barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçları garanti altına alınsın.
- Çalışma yaşamında sömürüye karşı önlemler alınsın.
- 1951 Cenevre Sözleşmesi’ndeki coğrafi çekince kaldırılsın ve göçmenlere mülteci statüsü tanınsın.
Önen, son olarak “1 Ekim 2024 tarihinde başlayan sürecin, göçmenler üzerinden yükseltilen ırkçılığa karşı da bir barikat olacağını umuyoruz” diyerek, 21 Mart’ın ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı dayanışmanın yükseltileceği bir gün olması gerektiğini vurguladı.