Forumda, İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere birçok üniversite öğrencisi söz aldı.
Forumun tamamı öğrenci katılımıyla gerçekleşirken, öne çıkan başlıklar arasında üniversitelerdeki baskı ortamı, ekonomik kriz, kampüs yasakları ve polis şiddeti yer aldı.
Forumun düzenlendiği salona, “Büyük Üniversiteler Forumu”, “Yaşasın öğrenci dayanışması” ve “Boykot var” pankartları ve tutsak edilen öğrencilerin fotoğrafları asıldı.
Forum, protestolarının yarattığı ivmenin yeni döneme nasıl taşınabileceği konuşuldu. Öğrenciler, forum boyunca yalnızca sorunlara değil, aynı zamanda çözüm yollarına da odaklandı.
Büyük Üniversiteler Forumu’nun ikinci oturumunda, öğrenciler akademik boykotun işleyişi, eylem pratikleri ve stratejik hedefler üzerine geniş çaplı bir tartışma gerçekleştirdi.
“Partiden Yetersiz Destek”
20 Mart akşamı Saraçhane’de yaşadığı polis şiddetini anlatan ve değerlendirmelerde bulunan CHP üyesi şunları söyledi;
“Ben biraz daha ilk oturuma yönelik konuşmak istiyorum aslında CHP üyesi biriyim. Ben 20 Mart akşamı polis tarafından darp edildim ve bu konuda partiden bir beklentim asla yoktu.
Ama partiden gençlik kollarında üst kademede arkadaşlar bana yazdığında geçmiş olsun dediklerinde devamında da eylemcilerin arasında da ne işim var diye söylediler hiçbir şekilde bir avukat yönlendirelim ya da başka bir şekilde hatta bir arkadaşım “boş ver, üstüne gitme ve sus” dediler. Bu yüzden de ben burada öğrencilerleyim.”
“Bizler yönünü her zaman ezilenlerden yana çizen devrimci bir mirasın evlatlarıyız”
Saraçhane protestolarında tutuklanan öğrencilerden biri olan Öyküm’ün mektubu arkadaşları tarafından okundu.
“Bizleri baskı ve sindirme politikalarıyla yıldırmaya çalışan AKP İktidarının, gençlikten göreceği daha çok şey olduğunu biliyoruz. Bizleri yıldıramayacaklarının bilinciyle, haklılığımızın cüretiyle hareket etmeye devam ediyoruz.
Bizler yönünü her zaman ezilenlerden yana çizen devrimci bir mirasın evlatlarıyız. Şeyh Bedreddin’den Pir Sultan’a, Deniz, Mahir ve İbolara kadar direniş çizgisi bu topraklara mayasını çalmıştır. Beyazıt’ta atılan tohumun, memleketin dört bir yanında nasıl filizlendiğini gördük. Şimdi bu mücadeleyi büyütmenin tam sırası. Mücadelenin öncüsü olan biz üniversite öğrencilerini ne gözaltılar, ne tutuklamalar ne de baskılar durduracak!”
“Akademik Boykot Sadece Bir Pasifleşme Aracı Değil”
Akademik boykot sürecinin sadece bir pasifleşme aracı olmadığını, aksine direnişin aktif tutularak genişletildiğini belirtti:
“Boykot başladığında küçük bir gruptuk, ama zamanla bu hareket büyüdü. Hala eğitim alamıyor olabiliriz ama parkta yapılan piknikler ve diğer eylemlerle aktif kalmaya çalışıyoruz. Bu sadece akademik bir mücadele değil; sosyal dayanışmamızı da güçlendiriyor.”
“Örgütlenme ve Diyalog Gücü”
Bir diğer öğrenci, boykotun başarısı için örgütlenme ve diyalog kurmanın önemine dikkat çekti:
“Bu boykotun sadece akademik bir hak savunusu olmadığını kabul etmek gerekiyor. Öğrenciler arasında daha sıkı bir iletişim kurarak, direnişimizi daha güçlü kılmalıyız. Bu tür hareketlerin sadece bireysel değil, kolektif bir güçle başarılı olabileceğine inanıyorum.”
“Kültürel Bir Dayanışma Yaratmak”
Mimarlık öğrencisi, kültürel dayanışmanın boykot sürecindeki önemini vurguladı:
“Boykotun başlangıcında sadece akademik bir talep vardı, ama şimdi bunun ötesine geçtik. Kültür parkında yapılan piknikler, bir araya gelerek örgütlenme gücümüzü artırdı. Bu hareket, yalnızca eğitim hakkımızı savunmakla kalmadı, kültürel ve toplumsal bağlarımızı da güçlendirdi.”
Büyük üniversiteler forumunda öne çıkan bazı öneriler ise şöyle;
Eylemlerin devam etmesi, akademik boykotun devamlılığı, akademik boykotun belirsizliğin sonlandırılmasına, genel grev genel direniş çağrısı yapılması, mobilize ekipler küçük gruplar halinde kentinde 4 yıllığına yayılan mobilize eylemler gerçekleştirmesi, sanatın kullanılması sosyal medya iletişimi oluşturulması gerektiği ifade edildi.
**
Forumda Tutsak Yakınlarıda Söz Aldı.
Çok büyük bir coşku ve umutla foruma geldiğini belirten tutsak yakını,
“Gençlik başka bir şey söylüyor, birleşim halini maalesef yaratamıyoruz. Bakın hepinizi anne babası emekçi, şimdi bu süreci o insanları örgütleyerek başlamak durumundayız.
Okullarınızda şu anda duyarsız, şuan belki sizin yanınızda yer almayan arkadaşlara temas ederek onları mutlaka bir süreç içinde katmanız gerekiyor. Neyi murad ediyorsak ona uygun yapmak durumundayız. dolayısıyla ben burada bu kalabalığın önünde konuşmayı kendimce yetersiz görüyorum. Çünkü mevcut gençlik şu an itibariyle, umudumuz oldu, moralimizi yükseltti” ifadelerini kullandı.
