
Ankara’da üniversite öğrencileri, 19 Mart’tan bu yana birçok şehirde sürdürdükleri eylemlerin bir parçası olarak dün gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla gözaltılara, tutuklamalara ve polis şiddetine tepki gösterdi. Açıklamada, gençliğin yükselttiği itirazın yalnızca güncel sorunlara değil, geleceksizliğe karşı bir yaşam talebine dönüştüğü vurgulandı.
25 Nisan’da 30 öğrencinin polis şiddetiyle gözaltına alındığını hatırlatan öğrenciler, basına yansıyan işkence görüntülerinin ardından Ankara Valiliği’nin yaptığı açıklamanın transfobik bir dil içerdiğine dikkat çekti. Gözaltıların keyfi ve hukuka aykırı olduğu belirtilirken, sürecin “iktidarın gençliğe dönük baskı politikalarının bir parçası” olduğu ifade edildi.
‘Kamusal alandaki varlığımız suç sayılıyor’
27 Nisan’da Rojbin, Ozan, Taylan ve İbrahim isimli dört arkadaşlarının hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden tutuklandığını aktaran öğrenciler, “Bu durum, gençliğin kamusal alandaki varlığını suç sayan anlayışın açık göstergesidir,” dedi. İktidarın hukuku bir baskı aracına dönüştürdüğü vurgulanan açıklamada, mücadeleden geri adım atılmayacağı belirtildi.
‘Kuyu tipi hapishaneleri işkencedir’
Öğrenciler ayrıca, 24 Ocak’tan bu yana SGDF üyesi birçok öğrencinin “kuyu tipi” olarak bilinen ağır tecritli hapishanelerde tutulduğunu ve bu koşulların insanlık onuruna aykırı olduğunu belirtti. Bu hapishanelerinin derhal kapatılması çağrısında bulunarak, “Arkadaşlarımız serbest bırakılsın” dedi.
‘1 Mayıs bizimdir, Taksim bizimdir’
Açıklamada, sabah saatlerinde farklı şehirlerde gerçekleştirilen ev baskınlarına da değinilerek, 1 Mayıs öncesi devrimci gençliğe dönük operasyonların yıldırma politikalarının parçası olduğu ifade edildi. “1 Mayıs bizimdir, Taksim bizimdir. Meydanlarımızı terk etmeyeceğiz,” denildi.
Üniversiteliler, bu süreci yalnızca bir hukuk mücadelesi olarak değil, gençliğin demokratik haklarını savunma iradesi olarak gördüklerini vurguladı. Barınma krizinden işsizliğe, kadın cinayetlerinden doğa talanına kadar birçok alanda mücadele ettiklerini belirten gençler, “Geri adım atmayacağız” mesajını verdi.
Açıklama, “Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın! Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” sözleriyle sona erdi.