
Türkiye Komünist Partisi – Marksist Leninist (TKP-ML) Merkez Komite, PKK’nin önder kadrolarından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un yaşamını yitirmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. tkpml.com sitesinde yayımlanan açıklamada, Kaytan ve Altun’un 50 yılı aşan mücadele geçmişiyle, dört parça Kürdistan, Türkiye ve Orta Doğu’da “silinmez izler bıraktığı” ifade edildi.
Açıklamada, “Kürt ulusal özgürlük mücadelesinin yılmaz ve kararlı önder kadrolarından, 50 yıllık mücadele tarihini aşan mücadele ve direniş geçmişiyle… Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun arkadaşların şehadetini öğrenmiş bulunuyoruz. ” denildi.
PKK’nin 12. Kongresine atıf yapılan açıklamada, “Kurucu önder kadrolarından Ali Haydar Kaytan arkadaşı ‘önderliğe bağlılık, hakikat ve kutsal yaşam sembolü’; Rıza Altun arkadaşı ise ‘özgürlük yoldaşlığı sembolü’ olarak tanımlamıştır” ifadeleri yer aldı.
Kaybın “büyük bir üzüntüyle” karşılandığı belirtilen açıklamada, “Ne bastıkları toprak ne yürüdükleri patikalar ve ne de Kürt halkı başta olmak üzere Orta Doğu halkları, bu iki özgürlük işçisini, devrim hamalını unutacaktır” denildi.
Açıklama, “Kadim toprakların meşale taşıyıcıları; Kawalardan, Hürremilerden, Mazdekten, Şeyh Saitlerden, Seyit Rızalardan; Haki Karer, Mazlum Doğan, Kemal Pirlerden görevi devralarak bugünlere ulaştırmışlardır” ifadeleriyle devam etti.
Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Kürt halkına yönelik baskı politikalarının arttığı vurgulanan açıklamada, “Faşist Türk devleti… asimilasyon, inkar ve dezenformasyon üzerine bina etmiştir” denildi. Kürt halkının direniş tarihinde Koçgiri ve Dersim isyanlarına da yer verilerek, bu süreçlerin “kanla, tehcirle yanıtlandığı” kaydetti.
TKP-ML, 1968 kuşağı devrimci hareketleriyle başlayan sürecin, İbrahim Kaypakkaya’nın Kürt halkına yönelik tutumuyla yeni bir evreye girdiğini ve Abdullah Öcalan önderliğinde PKK’nin kuruluşuyla birlikte Kürt halkının kimlik ve kişilik mücadelesinin yeni bir aşamaya ulaştığını belirtti.
Ali Haydar Kaytan, açıklamada “bir politikacı, bir gerilla, bir aydın, bir şair, hakikati arayan bir bilge” olarak tanımlanırken; Rıza Altun ise “yürekte, bilinçte, sözde ve eylemdeki keskinlik” ifadeleriyle anıldı. Her iki ismin de “Kürt halkının elde ettiği her kazanımda, her değerde büyük emeği olduğu” vurgulandı.
Açıklama, “Bizler onların ve tüm şehitlerimizin anılarına ve gelecek ideallerine bağlılığımızı yineliyor, mutlak zafere kadar gururla ve onurla taşıdıkları meşaleyi coğrafyamızın her dağına, sokağına, meydanına taşıyacağımızı belirtiyoruz” sözleriyle son buldu.