
“Silahlarımızı bıraktık, kelimelerle mücadele edeceğiz.”
Bu sözler, 2016’da Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) lideri Rodrigo Londoño’nun barış anlaşmasını imzalarken sarf ettiği umut dolu bir vaatti. Ne var ki, aradan geçen yıllar bu sözlerin bir barışın değil, çöküşün, kırılmanın ve belki de planlı bir tasfiyenin başlangıcına işaret ettiğini gösterdi.
Peki, yarım asırlık bir gerilla hareketi, devletle masaya oturduğunda neyi yanlış hesapladı?
Yarım asırlık mücadelenin kırılma noktası
1964’ten beri Kolombiya devletine karşı silahlı mücadele yürüten FARC, 2016’da Küba’nın arabuluculuğunda tarihi bir anlaşmaya imza attı. Kağıt üzerinde her şey mükemmeldi: Yüzlerce sayfaya, “gerillalar silah bırakacak, devlet reform yapacak, barış gelecek” maddeleri eklenmişti. Ama gerçek hiç de öyle olmadı.
FARC, Marksist-Leninist bir gerilla örgütü olarak, 50 yılı aşkın süre Kolombiya’nın oligarşik devletine karşı mücadele etti. Hareket büyük politik gelişmeleri yakalamış ve azımsanmayacak ölçekteki köylü ve şehirli kitlesini kazanmış olsa da öngördüğü devrimi yapmayı başaramadı. FARC, savaşı nasıl ve hangi yönde geliştireceği konusunda krizler yaşarken Kolombiya devleti ile “barış” görüşmelerine oturmaya karar verdi. Küba’nın da arabuluculuğu ile 2016’da Havana’da imzalanan barış anlaşması, FARC’ın silah bırakmasını, siyasi bir parti olarak yeniden yapılanmasını (Comunes Partisi) ve devletin kapsamlı reformlar yapmasını öngörüyordu. Kağıt üstündeki maddelere göre, gerillanın silah bırakmasına karşılık Kolombiya devleti de demokratikleşme adımları atacak, siyasal reformlar peşi sıra gelecekti. Ancak, silahsızlanma sonrası süreç, devletin sistematik baskıları, eski gerillalara yönelik cinayetler, tutuklamalar ve reformların uygulanmaması nedeniyle bir tasfiye zincirine dönüştü.
Barış anlaşması mı, tasfiye operasyonu mu?
2016 barış anlaşması, FARC’ın yaklaşık 7.000 gerillasının silahlarını BM denetiminde teslim etmesini ve “Geçiş ve Yeniden Entegrasyon Bölgeleri” (ETCR’ler) adı verilen kamplara yerleşmesini içeriyordu. Anlaşma, toprak reformu, siyasi katılım, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele, mağdurların hakları ve eski gerillaların yeniden entegrasyonu gibi beş temel başlıkta yapılandırılmıştı. Ancak süreç başladığı anda devlet, vaatlerini yerine getirmekte ciddi bir direnç gösterdi ve eski gerillalara yönelik baskı kampanyası başlattı.
Devletin operasyonları, silahsızlanma sonrası dönemde eski gerillaları hedef alan cinayetlerle kendini gösterdi. 2016’dan 2025’e kadar, 400’den fazla eski FARC üyesinin öldürüldüğü rapor edildi. Bu cinayetlerin çoğu, paramiliter gruplar ve devletle bağlantılı ölüm mangaları tarafından gerçekleşti. 2016’dan itibaren, ETCR’ler çevresinde eski gerillalara yönelik tehditler ve saldırılar sistematik hale geldi. Örneğin, 2017’de Caquetá bölgesinde bir ETCR’ye düzenlenen paramiliter saldırı, iki eski gerillanın ölümüyle sonuçlandı. Kolombiya ordusu, bu saldırıları engellemek yerine, sıkça paramiliter gruplarla işbirliği yaptı; bu durum, eski gerillaların güvenliğini sağlamayı taahhüt eden anlaşmanın açık bir ihlaliydi.
Yargı yoluyla baskı da bir başka boyutta sürdü. 2018’de, barış müzakerecisi Jesús Santrich, ABD’nin talebiyle “uyuşturucu kaçakçılığı” suçlamasıyla tutuklandı. Bu, anlaşmanın dokunulmazlık hükümlerinin göz ardı edilmesi anlamına geliyordu. 2025’te, Özel Barış Yargısı (JEP), FARC’ın Caribe Bloku’ndan beş üyeyi “insanlığa karşı suç” işlemekle itham etti. Bu gelişmeler, eski gerillaların sürekli yargı kıskacında tutulduğunu gözler önüne serdi.
Devletin operasyonları, sadece cinayet ve tutuklamalarla da sınırlı kalmadı. 2018-2022 döneminde, Iván Duque hükümeti, ETCR’lere yeterli finansman sağlamadı ve “güvenlik” önlemlerini kasten zayıflattı. 2023’te, çoğu ETCR’nin kapatılmasıyla eski gerillalar korumasız bırakıldı. Gustavo Petro’nun 2022’de seçilmesiyle bazı iyileşme umutları doğsa da, cinayetler ve baskılar devam etti. Örneğin, 2021’de FARC’ın eski liderlerinden Hernán Darío Velásquez (“El Paisa”), Venezüella’da bir pusuda öldürüldü; yerel medya, bu cinayetin Kolombiya destekli paralı askerler tarafından düzenlendiğini bildirdi. Kolombiya ordusu, FARC’tan ayrılan gruplara karşı düzenlediği operasyonlarda sıkça eski gerillaları hedef aldı; 2019’da Norte de Santander’de düzenlenen bir operasyonda, “yanlışlıkla” silahsız eski gerillalar öldürüldü.
Eski gerillaların yaşadığı trajediler
Silahsızlanma sonrası, eski FARC üyeleri hem fiziksel hem de psikososyal olarak derin yaralar aldı. Anlaşma, eski gerillaların sivil hayata entegrasyonu için ekonomik projeler, eğitim ve güvenlik garantileri vaat etse de, bu taahhütler büyük ölçüde yerine getirilmedi. ETCR’lerde, muz ve balık üretimi gibi sınırlı ekonomik faaliyetler başlatıldı, ancak yetersiz finansman nedeniyle bu projeler başarısız oldu. 2020-2021’de COVID-19 pandemisi, ETCR’lerdeki koşulları daha da kötüleştirdi; devlet, sağlık veya ekonomik destek sağlamadı ve birçok eski gerilla yoksullukla karşı karşıya kaldı.
Cinayetler, silahsızlanma sonrası dönemin en ağır bedeliydi. Bu cinayetlerin çoğu, eski gerillaların yaşadığı kırsal bölgelerde gerçekleşti ve failler nadiren cezalandırıldı. Örneğin, 2019’da Meta bölgesinde bir eski gerilla lideri, evinin önünde vurularak öldürüldü; olay, paramiliter bir grupla ilişkilendirildi, ancak soruşturma kapatıldı. Bu durum sadece eski gerillalarla sınırlı kalmadı; 2016’dan bu yana 1.200’den fazla sendikacı ve sosyal hareket aktivisti katledildi.
Tutuklamalar ve yargı baskısı, eski gerillaların hayatını daha da zorlaştırdı. 2019’da, JEP’in eski FARC liderlerini rehin alma, işkence ve cinayet suçlamalarıyla sorumlu tutması, barış anlaşmasının ruhuna aykırı bir şekilde eski gerillaları kriminalize etti. Eski FARC lideri Rodrigo Londoño’ya karşı 21 mahkûmiyet kararı bulunurken, devlet ve paramiliter suçlulara yönelik benzer bir yargı süreci işletilmedi. Eski gerillalar, bu çifte standardın, devletin onları tasfiye etme stratejisinin bir parçası olduğunu savundu.
Yeniden entegrasyon sürecindeki başarısızlık, eski gerillaları umutsuzluğa sürükledi. Çoğu, modern Kolombiya toplumuna uyum sağlamakta zorlandı; 30-40 yıl dağlarda savaşmış gerillalar, teknolojiye ve kent hayatına yabancıydı. Bir eski gerilla, 2016’da And Dağları’ndaki bir kampta Reuters’a, “Çamaşır makinesi bile bilmiyorum, dünya çok değişti” demişti. Devletin eğitim ve psikolojik destek sözlerini tutmaması, bu yabancılaşmayı daha da derinleştirdi.
FARC’ın hataları ve iç çelişkileri
FARC, silahsızlanma sürecinde stratejik ve örgütsel hatalar yaptı; bu hatalar, eski gerillaların savunmasız kalmasında ve örgütün zayıflamasında önemli bir rol oynadı. İlk olarak, FARC liderliği, Kolombiya devletinin tarihsel ihanetlerini göz ardı ederek barış anlaşmasına aşırı güven gösterdi. 1980’lerdeki Unión Patriótica katliamı, devletin devrimci hareketlere karşı tutumunu açıkça ortaya koymuşken, FARC’ın silahlı kapasitesini tamamen terk etmesi, örgütü savunmasız bıraktı. 2019’da, eski FARC komutanı Iván Márquez, devletin anlaşmaya ihanet ettiğini söyleyerek Segunda Marquetalia’yı kurdu ve yeniden silahlı mücadeleye döndü; bu, FARC’ın silahsızlanmaya olan güveninin ne kadar yanıltıcı olduğunu gösterdi.
İkinci olarak, FARC, tabanla liderlik arasında kopukluk yaşadı. Barış müzakereleri sırasında, üst düzey liderler Havana’da uluslararası toplumla görüşürken, tabandaki gerillalar, silahsızlanmanın kendilerini hedef haline getireceğinden endişeliydi. 2016’da bir gerilla, “Liderlerimiz alkışlanırken, biz köylerde tehdit ediliyoruz” demişti. Bu kopukluk, örgütün birliğini zayıflattı ve bazı gerillaların silahlı mücadele yürüten başkaca gruplara katılmasına yol açtı.
Üçüncü olarak, FARC’ın siyasi kolu Comunes, etkili bir siyasi strateji geliştiremedi. 2017’de kurulan Comunes, anlaşmayla garanti edilen 10 kongre sandalyesine rağmen, kitleleri mobilize edemedi. 2022 seçimlerinde, Comunes’in oy oranı yüzde 1’in altında kaldı; bu, örgütün devrimci mirasını sivil siyasete taşıyamadığını gösterdi. Comunes liderleri, “terörist” damgasıyla marjinalize edildi ve sürekli tehdit altında çalıştı.
Diğer devrimci grupların eleştirileri ve sürecin sonuçları
FARC’ın silahsızlanması, Kolombiya’daki diğer devrimci gruplar tarafından sert şekilde eleştirildi. Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN), FARC’ın silahsızlanmasını “devrimci mücadelenin tasfiyesi” olarak gördü ve 2025’te, FARC’ın Kolombiya ordusuyla işbirliği yaptığını iddia eden bir açıklama yayınladı. ELN, FARC’ın silahsızlanmasının, kırsal bölgelerde devletin ve sermayenin sömürüsünü artırdığını savundu; nitekim, FARC’ın boşalttığı kırsal bölgelerde, çok uluslu maden şirketlerinin faaliyetleri hız kazandı; yerli halkın toprakları zorla ellerinden alındı. ELN, FARC’ın barış sürecine katılarak devrimci hareketi zayıflattığını ve eski gerillaların katledilmesine zemin hazırladığını öne sürdü.
Halk Kurtuluş Ordusu’nun (EPL) savaşı sürdüren gruplarından Los Pelusos da FARC’ı eleştirdi. EPL, 1991’de kendi silahsızlanma sürecinde benzer bir ihanetle karşılaşmış ve eski üyeleri FARC tarafından “hain” olarak damgalanarak öldürülmüştü. EPL, FARC’ın silahsızlanmasının, devletin eski gerillaları tasfiye etme stratejisini tekrarladığını savundu. Segunda Marquetalia komutanı Villa Vázquez, 2022’de bir röportajda, FARC’ın şehir ve kır mücadelesini birleştirme konusundaki yetersizliğine dikkat çekti ve silahsızlanmayı “stratejik bir hata” olarak niteledi.
Süreç, Kolombiya’daki devrimci mücadele için ağır sonuçlar doğurdu. 2016-2025 döneminde, FARC’ın silahsızlanması, devletin baskılarını artırmasına olanak tanıdı. Eski gerillaların katledilmesi, siyasi katılımın engellenmesi ve reformların uygulanmaması, barış sürecinin bir aldatmaca olduğunu kanıtladı. Comunes Partisi’nin zayıflığı, devrimci hareketin siyasi alanda etkisizleşmesine neden oldu.
Geriye dönüp bakıldığında “savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz” sözü bir kez daha değerlendirilmeyi bekliyor. Çünkü barışın bedelini, her zaman en çok barışı isteyenler ödedi.
Kaynakça
- Government of Colombia & FARC-EP. (2016). Colombian Peace Agreement
- Comisión de la Verdad. (2022). Hay verdades que salvan: Informe Final de la Comisión de la Verdad. Bogotá.
- Human Rights Watch. (2023). Colombia: Events of 2022. World Report 2023.
- International Crisis Group. Reports on Colombia.
- United Nations Verification Mission in Colombia. (2017–2025). Quarterly reports to the UN Security Council.
- Amnesty International. (2023). Colombia 2022/2023 Human Rights Overview.
- Indepaz. (2023). Líderes sociales, defensores de DD. HH. y firmantes de acuerdo asesinados en 2023.
- Kaldıraç. (2022). Kolombiya: Yeni pembe dalga ve düşündürdükleri.
- BBC News, Reuters, Al Jazeera English.
(sendika.org – 19 mayıs 2025)