Ceylan Yayınları editörü Hasan Polat’ın “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması, İstanbul Çağlayan’daki 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, çok sayıda izleyicinin katılımıyla gerçekleşti.
‘Varlığım Suç Sayılıyor’
Kimlik tespitinin ardından savunma yapan Hasan Polat, kendisine yöneltilen suçlamaların dayanaksız olduğunu belirterek, “Savcılığın ve polisin, olağan şüpheliden olağan suçlu yaratmaya çalıştığı bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
Polat, 30 yıl süren bir tutsaklığın ardından 2021’de serbest bırakıldığını ve o tarihten bu yana devletin denetiminde, istihbarat tarafından izlenmekte olduğunu söyledi. Ocak 2025’te yurtdışında bulunduğu sırada evine baskın yapıldığını ve bu durumu ailesi ve avukatından öğrendiğini belirtti. Türkiye’ye dönüşünü şu sözlerle ifade etti: “Programım bittikten sonra bu iddialarla yüzleşmek için döndüm. Yakalama kararının kalkmadığını bilmeme rağmen 10 Mart’ta kendi isteğimle ülkeye geldim.”
Polat, ifadesi alınmadan tutuklandığını ve neyle suçlandığını ancak hakimliğe çıkarıldığında öğrendiğini belirtti. Ceylan Yayınları’nda editörlük yaptığı dönemde çeşitli siyasi etkinliklere katıldığını, ESP’nin kongresine ve Atılım gazetesi etkinliklerine davetli olarak iştirak ettiğini vurguladı.
İddianamenin kurgulanmış olduğunu belirten Polat, “Savcı, beni bir örgüte doğrudan bağlayamayınca yasal partileri basamak olarak kullanıyor. Seçtiklerini cımbızlayarak komplocu bir yapı kurmuş. Bu, hukuku kirleten bir yöntemdir” ifadelerini kullandı.
Tahliye ve erteleme kararı
Polat, sosyalist kimliğinin ve yazarlığının kriminalize edildiğini vurgulayarak, “Yurt dışında kalma imkanım vardı ama kendimden emin olduğum için geri döndüm” dedi. Tahliyesini ve beraatini talep etti.
Savcılık, tutukluluk halinin devamını istese de mahkeme heyeti Hasan Polat’ın tahliyesine karar verdi. Duruşma 3 Temmuz 2025 tarihine ertelendi.
