Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), ABD’nin Kaliforniya eyaletinde federal Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi (ICE) tarafından yürütülen kapsamlı operasyonlara karşı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Latin Amerikalı göçmenlere dönük kitlesel gözaltılar ve sınır dışı tehditlerinin arttığına dikkat çekilerek, yaşanan baskı dalgası protestolarla karşılandığı belirtildi.
“Bu baskının hedefi yalnızca ABD’deki göçmenler değil”
ATİK, ABD’de yaşananların sadece yerel bir güvenlik uygulaması olmadığını, emperyalist-kapitalist sistemin iç krizlerine karşı daha örgütlü ve militarist bir aşamaya geçildiğinin göstergesi olduğunu ifade etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Emperyalist kapitalist sistem, yaşadığı krizin faturasını göçmenlere kesmeye çalışmaktadır. Oysa göçmenliği yaratan, tam da bu sistemin kendisidir. Yüzyıllardır süren sömürü, savaş, çevresel yıkım ve siyasi müdahalelerle halkları yerinden eden; onları yoksulluk ve güvencesizlik içinde yaşamaya zorlayan bu düzendir.”
Avrupa’da da benzer politikalar yaygınlaşıyor
Açıklamada Avrupa’daki göçmen karşıtı politikalara da değinildi. Fransa’da çıkarılan “Göç Yasası”, Almanya’da yürürlüğe giren “Sınır Dışı Yasası” ve Akdeniz’deki göçmen kurtarma faaliyetlerine yönelik baskılar, Avrupa genelinde artan sistematik dışlayıcılığın örnekleri olarak sıralandı. ATİK şu değerlendirmede bulundu:
“Avrupa Sığınma Sistemi Reformu ile birlikte sınırlar daha da militarize edilmekte, mültecilere yönelik toplu geri gönderme uygulamaları yaygınlaştırılmaktadır. Göçmenler bir yandan ‘istenmeyen’ ilan edilmekte, diğer yandan ucuz ve güvencesiz işgücü olarak kullanılmaktadır.”
“Emperyalizm göçmenleri suçlayarak kendini aklayamaz”
Açıklamada, sistematik krizlerin sorumlusunun göçmenler değil, bizzat emperyalist sistemin kendisi olduğu vurgulanarak şöyle denildi:
“Trump ve benzeri aktörler yalnızca kişisel bir nefretin değil, emperyalist sistemin kriz karşısındaki temel refleksinin sözcüsüdür. İşsizlik, sosyal çöküş gibi sorunlar; göçmenlerin değil, kapitalist sömürünün ve emperyalist savaşların sonucudur.”
“Irkçılığa karşı birlik ve direniş” çağrısı
ATİK açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Göçmen işçilere yönelik her türlü saldırı, hepimize yöneliktir. Irkçı, faşist, ayrımcı politikalara karşı sesimizi yükseltiyor, direnen göçmenleri ve halkları selamlıyoruz. Göçmenlere yönelik baskılara, sınır dışı tehditlerine, sömürüye ve dışlamaya karşı her yerde örgütlenelim! Irkçılığın her biçimine karşı tek ses, tek yumruk olalım!
Yaşasın enternasyonal dayanışma!
Göçmenler yalnız değildir!
Emperyalist düzen yıkılacak, halklar kazanacak!”
