GüncelKültür&Sanat

SÖYLEŞİ | Yönetmen Kazım Öz: ‘Oyuna Geldik’, son 50 yıldır yasaklanan ilk komedi filmi!

Yönetmenliğini Kazım Öz’ün yaptığı ‘Oyuna Geldik’ filmi Kültür Bakanlığı tarafından yasaklandı. Yönetmen ile filmi ve sanat üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

Film, Dersim’de bir belediye seçimi etrafında Türkiye gerçeğini mercek altına alıyor ve bunu mizahi bir dille ele alıyor.

15 Haziran’da Ulm’de bulunan Tohum Kültür Merkezi’nde gösterimi yapılan film üzerine Kazım Öz ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşide Öz, sanat üretiminin bir ülkenin siyasal iklimi, kültürel ortamı ve ekonomik yapısıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor. Türkiye’de son dönemde yaşanan siyasi baskıların ve ekonomik manipülasyonların sanatı olumsuz etkilediğini, bağımsız sanatçıların zor durumda kaldığını ifade ediyor.

Ancak tüm zorluklara rağmen nitelikli sanat üretimi yapan sanatçıların varlığını ve üretimlerini sürdürdüğünü vurguluyor.

– Son dönemlerde sanatsal üretimlerde ciddi sıkıntıların yaşandığını düşünüyoruz. Bu anlamda, yenilikler ya da izleyiciye ulaşan emeklerde bir daralma var. Coğrafyamızda sanata yönelik yaklaşıma dair ne dersiniz?

– Tabii, sanat üretimi bir ülkenin siyasal yapılanmasıyla, kültürel ortamıyla, ekonomik yapısıyla bağlantılı bir olgu.
Zaman zaman bu etkenler değiştiğinde, sanatsal üretimde de kuşkusuz değişimler yaşanır. Tamamen paralel gitmese de birbirini etkileyen süreçlerdir bunlar. Türkiye tarihinde de zaman zaman sanatsal üretimin arttığı, güçlü eserlerin ortaya çıktığı dönemler yaşanmıştır. Bazen de çok kurak dönemler olur.

Bu durum değişkendir. Bunun birçok sebebi var. Son zamanlarda, evet, Türkiye’de özellikle siyasal olarak çok sert bir dönem yaşandı. Türk egemen iktidarı her alanı kontrol altına almak için büyük çaba gösterdi. Çok farklı yol ve yöntemler denedi.

Özellikle sanat alanını baskı ve kontrol altına alabilmek için deyim yerindeyse özel savaş yöntemleri uyguladı. Siyasette uyguladığını sanatta da yaptı. Sanatta ise ekonomiyi bir silah olarak kullandı.

Özellikle önemli bir kesimi çeşitli olanaklar, ekonomik destekler ve fonlarla kendisine bağladı. Dolayısıyla üretebilecek olan kesim bir anlamda gizli bir tasfiye yaşadı Türkiye’de.

Ama tabii ki buna rağmen bağımsız hareket eden, belki niceliksel olarak çok büyük olmasa da niteliksel olarak her dönem üretim yapan sanatçılar da var ve devam ediyorlar.

– Son sinema filminiz “Oyuna Geldik” yasaklandı. Bunun gerekçeleri nelerdi? Böyle bir filmin, böyle bir emeğin yasaklanmasıyla ne verilmek istendi sizce?

– Türkiye’de, özellikle AKP iktidarının 20 yıllık sürecinin sonunda, onlara itiraz eden, eleştiren, onlar gibi düşünmeyen, onların kurallarını doğru bulmayan herkese karşı daha sert bir politika uygulanıyor.

En ufak bir eleştiri bile tehdit olarak algılanıyor ve buna karşı çeşitli yöntemler devreye sokuluyor. Özellikle yargı yoluyla baskı altına alma yöntemi son dönemlerde çok yaygın. Devlet kurumlarının tamamı AKP-MHP iktidarını korumak, iktidarlarını sürdürmek için seferber oldu.

Biz de bir film yaptık ve Kültür Bakanlığı’na işletme belgesi almak için başvurduk. Oradaki kurul, adeta kraldan çok kralcı bir tavırla bir komedi filmini yasakladı.

Türkiye tarihinde, sanıyorum, son 50 yıldır yasaklanan ilk komedi filmi bu. Öyle bir noktaya geldiler ki, bir komedi filmini yasaklayacak kadar kara bir tablo ortaya koydular.

Kendi tarihleri açısından da belki de kendilerine yakışanı yaptılar.

– Yasağın filmle içeriği arasında nasıl bir bağlantısı kuruldu? Filmi biraz anlatır mısınız?

– Tabii ki bu yasaklamanın sebebi filmle ilgili. Film, bir belediye başkanını anlatıyor. Belediye demek aslında Türkiye’yi anlatmak demek. Türkiye’nin iktidarını anlatmak demek.

Bir seçim Türkiye gibi ülkelerde nasıl alınır? Bir belediye nasıl yönetilir? Buradaki yolsuzluklar, din olgusunun araçsallaştırılması, ilişkiler, siyasi bağlar… Bunların hepsini açık bir şekilde ortaya koyan bir film bu. O yüzden rahatsız oldular.

– Filmi izleyiciyle buluşturmak için neler yapıyorsunuz?

– “Oyuna Geldik” benim on birinci filmim. Şu an on ikinci filmim üzerinde çalışıyorum. Aslında yeni vizyona girecek bir film daha var ama onu da siyasi baskılar nedeniyle Türkiye’de vizyona koyamadık, dağıtımcı bulamadık.

Ama şimdi en azından Avrupa’da gösterimlere başladık. Önümüzdeki iki hafta içinde Stuttgart’ta büyük bir salon kiralandı, orada özel bir gala yapacağız. Umarım Avrupa’nın diğer şehirlerinde de gösterimlerle seyircimizle buluşacağız.

– Teşekkür ederiz.
– Ben teşekkür ederim, sağ olun.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu