EmekGüncelUncategorized

ÖZEL-HABER | Grev Sonrası İşçiler Anlatıyor (2): “Geçinemediğimiz İçin Direndik”

Grev, 7. gününde tarafların maaş zammı konusunda anlaşmaya varmasıyla sona erdi. Ancak İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın “bütçe olumsuz etkileniyor” açıklamasının ardından süreç yeniden tıkandı ve işten çıkarmalar gündeme geldi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) ile DİSK Genel-İş arasında yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine 23 bin işçi, 28 Mayıs’ta greve gitmişti. Grev, 7. gününde tarafların maaş zammı konusunda anlaşmaya varmasıyla sona erdi. Ancak İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın “bütçe olumsuz etkileniyor” açıklamasının ardından süreç yeniden tıkandı ve işten çıkarmalar gündeme geldi.

Yasemin Ay grev sonrası süreci Özgür Gelecek Gazetesi’ne anlattı. Ay, “Geçinemeyen bizdik, direnen de biz olduk” dedi.

Basına yansıtılan zam oranlarının gerçeği yansıtmadığını belirten Ay, bordrolardaki rakamlarla kamuoyuna sunulan bilgilerin örtüşmediğine ve geçinemediğine dikkat çekerek, “Örneğin ben bu ay 35 bin maaş aldım ki, kira, elektrik, su, taksit ödeyip diğer kart harcamalarımı ve iki faturamı ödeyemedim. Her gün banka tarafından gecikme sebebiyle aranıyorum. İnternet ve doğalgaz faturamı da ödeyemedim” diye aktardı.

İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın yaptığı açıklamalarda hedef gösterildiklerini belirten Ay, paylaşılan maaş rakamlarının doğru olmadığının altını çizdi ve şunları ekledi:

“Greve katılan işçilerin çalışma şartlarında keyfi kısıtlamalara gidildiğini söyleyen Ay, yapılan uygulamaların haksız ve hukuksuz olduğunu belirterek şöyle dedi: “Örneğin, kart basma saatlerinde 15 dakikalık gecikme toleransı kaldırıldı. Giriş-çıkış saatlerinde saniye hesabı yapılıyor. Giyim konusunda da tutanak yiyen arkadaşlar var. Bu, daire başkanlığına gelen yazıyla bize tebliğ edildi.” Olayın içinde yaşayanlar ve gerçek rakamları bilenler olarak iş yerinde canımız çok sıkıldı. Halkın yanlış bilgilendirilmesi ile bize düşman olmasına karşı hepimiz çok üzüldük.”

“Manipülasyon ve Tehditler Yüzünden Evet Dedik”

Grev sonrası sürece ilişkin konuşan Ay, baskıların daha grev kararı alınmadan önce öngörüldüğünü belirtti. Sürecin zorluğuna dikkat çeken Ay, “Biz zaten grev sonucu baskı ve mobbinglerin geleceğini tahmin ederek greve başladık. Çünkü gerçekten ben ve 23 bin kişi geçinemediğimizin çok farkındaydık” dedi.

Grev kararının nasıl sonlandığını da anlatan Ay, sendika başkanının son gün yaptığı açıklamayı hatırlatarak şunları söyledi:

“Net bir bilgi yok ama sendika başkanımız grevin son günü yaptığı açıklamada, ‘Hiçbir arkadaşımızın canı yansın istemiyoruz. Grevi sonlandırmamızı istiyorsanız burada size soruyorum. Eğer siz onaylarsanız grevi bitireceğiz’ dedi. Sandık da kurulmayacak dedi. Ve bize sordu. Bizler de evet dedik. Çünkü manipülatif haberler, işten çıkarılma söylentileri ve grev süresince yaşadığımız maaş kesintileri nedeniyle ciddi bir kırılma yaşandı. Sonrasında da grev maalesef sonlandı.”

“Süreç Boyunca Tehdit Altındaydık”

Sendikaya dair beklentilerini anlatan Ay, grev sürecinde sadece işçilerin değil, sendika yöneticilerinin de baskı ve tehdit altında olduğunu söyledi. “Sendika yöneticileri ve temsilcileri de tehdit altındaydı. Hem biz işçiler hem de onlar tehdit altındaydık. Bu yüzden çok büyük bir beklentiye giremedim” diyen Ay, süreci şöyle değerlendirdi:
“Bunun grev esnasında doğal bir süreç olduğunu düşündüm. ‘Şimdilik bitsin, sonra toparlanırız, hakkımızı almak için tekrar devam ederiz’ diye düşündüm açıkçası.”

Kadınların Sesi Sendikada Yankılandı

Yasemin Ay çok uzun yıllar mücadeleyle pek çok kadın hakkı TİS ile yönetmeliğe girdi belirtti. TİS sürecinde de bu katılımın çeşitliliğine ve  çok sesli olmasına değinen Ay, “Kadınların sendika içinde sesleri etkiliydi. Umarım çok daha fazla kadın arkadaşla yola devam ederiz. Kadın dayanışması çok netti. Pankartlarda hep en ön sıralarda kadın arkadaşlar vardı. Bu, sendikanın kararıydı. Kadınların kararlı duruşuyla bu şekilde gelişti” ifadelerini kullandı.

“Geçinemeyen Bizdik, Direnen De”

Ay, 23 bin işçinin ortak mücadelesine dikkat çekerek, “Son olarak biz 23 bin kişi aynı şeyi haykırdık. Ve 23 bin kişinin de aynı şeyi haykırdığı için haksız olduğumuzu hiç düşünmedik. Çünkü biz her şeyin farkındaydık. Geçinemeyen bizdik. Faturaları ödeyemeyen bizdik. Çocuklarına harçlık veremeyen bizlerdik. Hayatında hiç eyleme çıkmamış insanlar bile alandaydı ve çok güzeldik aslında. Tam olarak haklarımızı alamasak da yine de bir adım atılmış oldu. Güzeldik yani. Umarım herkese hak arama mücadelesinde öncü oluruz. Çünkü hak, hukuk ve adalet çerçevesinde iyi ve güzel bir örnek oluşturduğumuzu düşünüyorum” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu