İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik, “yolsuzluk” ve “usulsüzlük” iddiaları gerekçe gösterilerek sabah saatlerinde düzenlenen operasyonla aralarında eski Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de bulunduğu 120 kişi gözaltına alındı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada toplam 157 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu bildirildi.
Gözaltına alınanlar arasında, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Soyer döneminin üst düzey bürokratları, belediye iştiraklerinde görev almış yöneticiler ve çeşitli kamu görevlileri yer alıyor. Evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınan isimler, sağlık kontrollerinin ardından karakola götürüldü.
Soruşturmanın merkezinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İZBETON AŞ bulunuyor. Savcılık, taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı yönündeki raporlara atıfla, “ihaleye fesat karıştırma”, “edimin ifasına fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarını yöneltti. Soruşturma dayanağı olarak Sayıştay ve mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporlar gösteriliyor.
Gözaltına alınan isimlerden bazıları şunlar:
- Tunç Soyer (Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı)
- Şenol Aslanoğlu (CHP İzmir İl Başkanı)
- Barış Karcı (Eski Genel Sekreter)
- Heval Savaş Kaya (Eski İZBETON Genel Müdürü)
- Özgür Ozan Yılmaz (Eski Genel Sekreter Yardımcısı)
- Gürkan Erdoğan (İZSU Genel Müdürü)
- Ulaş Aydın (Manisa BB Genel Sekreter Yardımcısı)
- Çağlar Kalkan (İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi)
- Mehmet Hanifi Mert Yılmaz (Bayraklı Belediye Başkan Yardımcısı)
- Haydar İzgin (CHP Bornova İlçe Başkan Yardımcısı)
CHP: Siyasi bir operasyon
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, gelişmeyi sosyal medya hesabından duyurdu. Bakan, operasyonun hukuki değil, siyasi olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu insanların adresleri belli, her gün halkın önünde olan kişiler. İfadeye çağrılsalardı elbette giderlerdi. Şafak vakti yapılan bu gözaltı, hukuki bir zorunluluk değil, açık bir siyasi tercihtir.”
Bakan ayrıca, bu tür uygulamaların İstanbul’daki benzer örneklerle birlikte değerlendirildiğinde, yerel yönetimlere yönelik kapsamlı bir sindirme stratejisinin parçası olduğunun altını çizdi.
