
29 Haziran 2025 Pazar günü yapılması planlanan yürüyüş öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeleri kamuoyuyla paylaşan İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Komitesi, basın açıklamasında çok sayıda hukuksuzluğa, kötü muameleye ve cinsel şiddete işaret etti.
Komite açıklamasına göre, 53 kişi gözaltına alındı; bunlardan üçü tutuklandı. Gözaltına alınanlar arasında gazeteciler ve avukatlar da yer aldı.
“Devlet İstanbul’u abluka altına aldı”
Komite tarafından yapılan açıklamada, yürüyüş günü sabah saatlerinden itibaren İstanbul’un birçok bölgesinde polis ablukası kurulduğu belirtildi. Açıklamada, “Devlet, yürüyüşü engellemek için İstanbul’u tamamen abluka altına aldı,” denilerek Onur Haftası boyunca olduğu gibi yürüyüş gününde de sokağa çıkmanın engellendiği ifade edildi.
“Yürüyüş daha başlamadan, polis onlarca arkadaşımızı keyfi şekilde gözaltına aldı. Basın açıklamamızı gerçekleştirirken, yürüyüşte olan ve olmayan, basın ve avukatlarımız dahil toplam 53 kişi işkence ile gözaltına alındı,” ifadelerine yer verildi.
Translara yönelik özel hedef alma iddiası
Açıklamada gözaltı sürecinde özellikle trans bireylerin hedef alındığı belirtildi. “Trans kadın arkadaşlarımız nezarethanede önce erkeklerle aynı hücrelere konuldu. Avukatlarımızın tüm itirazlarına rağmen tecrit edildiler ve erkekler tarafından cinsel tacize maruz bırakıldılar,” denildi.
Ayrıca, gözaltına alınan trans kadınların üst aramalarının erkek polislerce yapılmasının cinsel şiddet anlamına geldiği vurgulandı. Komite, “Erkek polislerce yapılan üst aramaları açıkça bir cinsel saldırıdır. Bu şiddeti kabul etmiyoruz,” dedi.
Gözaltılar keyfi, şiddet sistematik
Komite, yürüyüşle doğrudan ilgisi olmayan kişilerin de polisler tarafından gözaltına alındığını duyurdu. Açıklamaya göre, yürüyüşten haberi bile olmayan yurttaşlar polis şiddetine maruz kaldı: “Fatih’te yemek yiyen arkadaşlarımız sivil polislerce zorla araçlara bindirilip saatlerce alıkonuldu.”
Açıklamada, gözaltına alınan bazı kişilerin önceki hafta düzenlenen 11. İstanbul Trans+ Onur Yürüyüşü gerekçesiyle de hedef alındığı ifade edildi. Gözaltı sırasında kişilerin telefonlarına el konulduğu, özel mesajlarının okunduğu ve kişisel bilgilerine izinsiz ulaşıldığı öne sürüldü. Komite, bu durumu şu sözlerle değerlendirdi: “Delilden sanığa değil, sanıktan delile giden hukuksuz bir yol izlendi.”
“Onur Yürüyüşü tarihinde bir ilk”
Gözaltına alınan 53 kişiden 3’ü, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet gerekçesiyle tutuklandı. Komite, bu tutuklamaların İstanbul Onur Yürüyüşü tarihinde bir ilk olduğunu vurgulayarak “Onur Yürüyüşü tarihinde ilk kez arkadaşlarımız tutuklandı,” dedi.
Tutuklananlardan Hivda ve Sinem isimli kişilerin cezaevine girişte çıplak arama dayatmasıyla karşı karşıya kaldığı, bu uygulamayı reddettikleri için havalandırmasız bir hücreye konuldukları belirtildi. Komite bu uygulamayı da “cinsel şiddet” olarak tanımladı: “Çıplak aramanın cinsel şiddet olduğunu söylemekten vazgeçmiyoruz.”
Adliye önünde de engellemeler
Gözaltıların ardından destek için Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelen yurttaşların da polis engeliyle karşılaştığı bildirildi. Komite açıklamasında, “Adliye önünde slogan atmamız dahi engellendi, arkadaşlarımız tehdit edildi. Avukatlarımız gözaltı tehdidiyle karşı karşıya kaldı,” denildi.
Komite, polisin yalnızca eylem alanını değil, dayanışma alanlarını da bastırmaya çalıştığını belirterek, “Devlet, Onur Yürüyüşü’ne katılanları, dayanışmaya gelenleri ve destekleyen kurumları sistematik baskıyla sindirmeye çalışıyor,” açıklamasında bulundu.
Destek çağrısı ve dayanışma vurgusu
Açıklamanın sonunda, gözaltına alınan ve tutuklananlarla dayanışma çağrısı yinelendi. Komite, “Arkadaşlarımızı alana bırakmıyoruz. Ne olursa olsun mücadelemizi sürdüreceğiz. Patonsuz, pezevenksiz, sömürüsüz, cinsiyetsiz, eşit ve özgür bir yaşam için hep beraber mücadele edeceğiz,” dedi.
Açıklamaya imza atan ve ayrıca açıklamaya katılarak destek veren kurumlar arasında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Partizan, Yeni Demokrat Kadın (YDK), Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Kırkyama Kadın Dayanışması, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ve çok sayıda feminist, sosyalist ve öğrenci örgütü yer aldı.