
Sosyal medya yazışmaları gerekçe gösterilerek 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 26. maddesiyle işten atılan emekçiler, hak arıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi sessiz kalarak bu gaspa ortak oluyor.
Her hafta farklı bir Beltur tesisi önünde hak arayan emekçiler, bu hafta Kadıköy Gazhane’de bulunan Beltur tesisinde oturma eylemi yaptı. Tesis içinde eylemlerini sürdüren emekçilere bahçede, “İşimizi geri istiyoruz” pankartı açan DİSK gönüllüleri destek verdi.
Belediye eleştirisi gerekçe gösterildi
Muhatap alınmadıklarını dile getiren emekçiler, “Biz hakkımızı almak için bugün Gazhane Beltur’da oturma eylemindeyiz. Buradayız, gitmeyi düşünmüyoruz. En azından bir görüşme sağlanana kadar direnişimiz sürecek” dedi.
Belediye yönetimi WhatsApp ve Facebook üzerinden sendika yöneticileriyle yapılan sohbetlerdeki eleştirileri hakaret sayarak işten çıkarma gerekçesi yaptı. 15 Haziran’da Disiplin Kurulu’na çağırıldıklarını ifade eden Şentürk Değirmenci, “Bize bu yazışmalarla ilgili ‘Ne diyorsunuz?’ diye soruldu. Biz de bu yazışmaları bizim yaptığımızı söyledik. Ancak hemen ardından, WhatsApp konuşmaları ve Facebook paylaşımları gerekçe gösterilerek üç arkadaşımızın iş akdi feshedildi” dedi.
Mesajlaşma kayıtlarında yalnızca belediye ve sendika yönetimine dair eleştirilerin yer aldığını belirten Değirmenci, “İşten çıkarmalarda 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 26. maddesi dayanak yapıldı. Bu madde, ‘amirlerine hakaret, tehdit ve iş arkadaşlarına iş yaptırmamak’ gibi suçlamaları içeriyor. Oysa bu tamamen haksız ve hukuksuz bir işten atma süreciydi. Yetkili sendika ve Beltur yönetiminin işbirliğiyle gerçekleştirilmiş bir saldırıdır bu” ifadelerini kullandı.
Kölelik düzenine dönüştürdüler
Değirmenci, işten çıkarılmalarının asıl nedeninin çalışma koşullarına ve sendika-patron işbirliğine dair eleştiriler olduğunu söyledi. Çalışma saatlerinin 7,5 saatten 9 saate çıkarıldığını, koşulların ağırlaştırıldığını ve yetkili sendikanın Beltur yönetimiyle işbirliği yaptığını vurguladı.
İBB ve CHP yönetiminin bu süreçte sessiz kaldığını belirten Değirmenci, “Yıllarca Beltur’a emek verdik ama karşılığı bu oldu” dedi. Beltur’da süpervizör ve bölge amirlerine 26. madde üzerinden işçi çıkarma yetkisi verildiğini, personel sayısının azaltılıp kalan işçilere ağır bir yük bindirildiğini ifade eden Değirmenci, “Beltur’u kölelik düzenine çevirdiler. Sosyal belediyecilik bu değil” sözleriyle tepki gösterdi.
Destek olmak isteyen Beltur işçilerinin yöneticiler tarafından aranarak tehdit edildiğini belirten Değirmenci, “Telefonla arayıp destek veriyorlar ama görüntü vermekten korkuyorlar. Çünkü mobbing ve şubeden şubeye sürgün tehdidiyle karşı karşıyalar. Korku dağları aşmış durumda, biz de bu korkuyu kırmak istiyoruz” dedi.
Bir aydır İstanbul’un farklı noktalarında eylemlerini sürdürdüklerini belirten Değirmenci, işsiz olduklarını ve yaşamlarını dayanışmayla sürdürdüklerini söyledi. “Bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Devrimci dostlarımız da sağ olsun yanımızda duruyor. Ümit, onur ve mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Yetkililer sessiz, tesis amiri polis istedi
Bir diğer emekçi Cihan Yıldız da yaklaşık bir ay önce üç Beltur işçisinin hukuksuz şekilde işten atılmasına karşı mücadeleye başladıklarını belirterek, “Bu hukuksuzluğu Beltur yönetimine, İBB yönetimine ve CHP’li bazı milletvekillerine anlattık. Ama sessizlik sürüyor, hiçbir adım atmıyorlar” dedi.
Öte yandan eylem sırasında tesis amiri, üst yöneticilerden aldığı talimatla emekçilerin eylemi dışarıda sürdürmesini istedi. Emekçilerin bunu reddetmesi üzerine amir, içeride bulunan polislerden emekçileri çıkarmasını talep etti.