
Bursa’nın Kestel ilçesinde başlayıp Gürsu ve Osmangazi’ye yayılan orman yangını ikinci gününde kısmen kontrol altına alınırken, binlerce hektarlık orman alanı kül oldu. İğdir, Karahıdır ve Avdancık mahallelerinde tahliye edilen insanlar evlerine dönmeye başlasa da, doğa geri dönülmez bir yıkıma uğradı. Valilik ve belediye yetkilileri can kaybı olmadığını açıklarken, doğada yaşanan katliam “görülmez” kılınmak isteniyor.
Yangının çıkış nedeni resmî olarak açıklanmasa da, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de dikkat çektiği gibi elektrik hatlarının yenilenmemesi, altyapı ihmalleri ve denetimsizlik doğrudan sorumlular arasında. Öte yandan ormanlık alanlara yapılan müdahalelerin, doğayı rant uğruna hiçe sayan politikaların yangınları tetiklediği bir kez daha gözler önüne serildi.
Yangına ilişkin açıklama yapan Başkan Bozbey, 3 bin hektara yakın alanın kül olduğunu belirtti. “Allah’a şükür can kaybı yaşanmadı” diyerek doğada ölen hayvanları, yok olan yaşamı görmezden gelen Bozbey, sadece bir itfaiye personelinin kalp krizi geçirdiğini ve iki orman görevlisinin dumandan etkilendiğini aktardı.
Halk sokağa, devlet gecikmeli sahaya indi
Yangının ilk saatlerinden itibaren sahada görünmeyen devlet kurumları, halkın yoğun tepkisi ve basınçla ancak ikinci günde sahaya inmeye başladı. Gürsu TOKİ bölgesinde halk kendi imkânlarıyla tahliyelere girişti. Bursa Çevre Yolu ise yangının şehre ulaşmasıyla birlikte gece geç saatlerde ulaşıma kapatıldı.
Dayanışma umudu büyüttü
Yangına karşı yürütülen mücadelede halkın gösterdiği dayanışma örnek oldu. Gürsu’da moto kuryeler, çiftçiler ve mahalle sakinleri, ellerindeki tüm araçlarla söndürme çalışmalarına destek verdi. Traktörlerle su taşıdılar, evlerini terk etmeyip hayvanlarını korumaya çalıştılar.
Hayvanların tahliyesinde ise HAYTAP ve HEPAD gönüllüleri görev aldı. Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki canlıların başka bölgelere taşınmasında gönüllüler belirleyici bir rol oynadı.
Ormanlar sermayeye, doğa halka aittir!
Yangının çıkışına dair iddialar, kamusal hizmetlerin piyasaya açılmasıyla doğanın nasıl savunmasız bırakıldığını bir kez daha hatırlattı. Elektrik altyapısındaki yenileme eksiklikleri, ormanlık alanların yapılaşmaya açılması ve halktan çok sermaye çıkarını önceleyen yerel yönetim politikaları, bu felaketin gerçek nedenleri arasında.