Birlik İçişleri Bakanı Amit Shah, önümüzdeki Mart ayı sonuna kadar ülkemizi Maoistlerden arındırılmış bir Hindistan haline getireceğini açıkça ilan ediyor. Merkezi BJP hükümeti, Hindistan’ın merkezindeki Adivasis topraklarının altında bulunan madenleri, bu ülkenin büyük kapitalistleri olan Ambaniler, Adaniler ve emperyalistlerin eline geçirmek için her türlü yanlış şeyi yapıyor. Modi hükümeti, yeşil ormanı yok etmek ve oradaki toprakları madencilik için şirket dostlarına vermek için can atıyor. Bunun için oradaki Adivasis’ler kovulmalı. Gitmezlerse, onlara karşı dönerse, öldürülmeliler. Adivasis’in yanında duran Maoistler öldürülmeli ve ortadan kaldırılmalıdır.
Bu yüzden Moshas, Maoistlerin olmadığı bir Hindistan diyor. Bunun için Kagar Operasyonu başlatıldı ve bu yıl Maoistlerle birlikte, çocuklar ve yaşlılar da dahil olmak üzere binlerce insan öldürüldü. HKP Maoist partisi, geçtiğimiz yıl birçok liderini, aktivistini ve sempatizanı kaybetti. Bastar’a her yedi kabile üyesi için bir asker oranında yüz binlerce asker sevk edildi ve bir yandan iktidar ordusu havadan bombardıman yaparken, diğer yandan iktidar ordusu muhbirlerden aldığı bilgilerle Maoistleri tek taraflı olarak öldürüyor. Bu hükümet, partinin Genel Sekreteri Namballa Kesava Rao (Basavaraj)’ın yanı sıra Merkez Komitesi, Eyalet Komitesi ve Bölge Komiteleri düzeyindeki liderler de dahil olmak üzere birçok aktivisti ve devrimci sempatizanı öldürdü.
Öte yandan, bu şiddetin ve yüzlerce insanın öldürülmesinin sona ermesini talep eden Adalet Bakanı Chandra Kumar Advaryam başkanlığındaki barış görüşmeleri komitesi, hükümet ile Maoist parti arasında barış görüşmeleri yapılmasını önerdi. Maoist parti komitenin önerisini kabul etti ve görüşmelere hazır olduğunu açıkladı. Parti aynı açıklamayı bir kez değil, dört kez yaptı. Ülke genelinde, özellikle Telangana’da binlerce kişi barış görüşmeleri talep ederek sokaklara döküldü. Ancak Moshala hükümeti, görüşmelere hazır olsanız bile “Teslim olun ya da ölün” diyerek acımasız bir tutum sergiliyor.
Bu bağlamda, bazı insanlar bilinçli veya bilinçsiz olarak, Bastar’ın artık Maoistlerin olmadığı, Maoist partinin işinin bittiği, tüm liderlerin öldüğü, birçoğunun teslim olduğu ve geriye kalan az sayıdaki insanın ölmek veya teslim olmaktan başka seçeneği olmadığı yönündeki merkezi hükümetin propagandasına alet oluyorlar. Bazı hainler, Bastar’da Maoistlerin kalmadığını ve kabile halkının susup topraklarını şirketlere vermekten başka seçeneği olmadığını övünerek söylüyorlar.
Bastar’a yapılan saldırının düşman ülkesine yapılan saldırı gibi olduğu doğrudur. Her gün düzinelerce Maoist ve kabile halkının ordunun elinde öldüğü doğrudur. Ancak, oradaki hareket durmadı. Zarar olduğu doğru olabilir. Bazı aksilikler olduğu da doğru olabilir. Ancak, tüm kısıtlamalar ve insanlık dışı acılara rağmen, kabile halkı direnmeye devam ediyor. Düne kadar onlarla birlikte yürüyen ve onlar için ölen şehitlerin tanıkları olarak, kızıl bayrağı kalplerinde bırakmadan taşımaya devam ediyorlar.
Bu kez de kabile halkı, her yıl 28 Temmuz’dan 4 Ağustos’a kadar düzenlenen Şehitler Haftası’nı Bastar’da büyük bir başarıyla kutladı. Bastar’ın yemyeşil ormanlarında… Namballa Kesava Rao da dahil olmak üzere Gundekot’un 28 şehidi ve cesur kadın ve erkekler de dahil olmak üzere binlerce şehit anısına bir anıt inşa edildi. Birçok insan ve Chetana Natya Manch [Maoist kültür Örgütü, ed.] aktivisti, şehitleri anarak mücadelenin devam edeceği sloganları atarak, pankartlar taşıyarak ve şarkılar söyleyerek bir geçit töreni düzenledi. Ardından düzenlenen toplantıda sanatçılar şarkılarıyla halkı coşturdu. Ne kadar tutuklama olursa olsun, ne kadar insan öldürülürse öldürülsün, yöneticiler ne kadar kötülük yaparsa yapsın, tüm bunlara rağmen şehitlerin gösterdiği mücadele yolunda ilerlemeye devam edeceklerini ilan ettiler.
Bu, yöneticilerin kabullenemeyeceği bir manzara. Bu sadece onlar için değil, koltuklarından kalkıp harekete iki taş atmaya çalışan, hareketin bittiğini söyleyenler için de bir şok.
Kaynak linki
