1915’te İsviçre’nin Zimmerwald kasabasında toplanan ve emperyalist savaşa karşı işçilerin enternasyonal birliğini savunan konferans, 110 yıl sonra yeniden gündeme geldi. “Zimmerwald Konferansı 2.0”, 6 Eylül 2025’te 28 ülkeden 280 katılımcının (95’i fiziken, 185’i çevrimiçi) katılımıyla gerçekleştirildi. Demokratik, sendikal ve devrimci güçlerin yer aldığı toplantı, “yeni bir dünya savaşı tehlikesine ve yükselen faşizme karşı birleşik cephe” çağrısıyla sonuçlandı.
Birleşik Cephe: “Farklılıkları koruyarak en geniş birliği kurduk”
Konferansın organizatörü Birleşik Cephe’nin eşbaşkanı Monika Gärtner-Engel, sürecin önemini şu sözlerle vurguladı:
“Konferans, belirgin bir demokratik tartışma kültürüyle şekillendi. İlkesel farklılıkları örtbas etmeden, ama aynı zamanda farklılıkları bir kenara bırakarak savaş tehlikesi ve faşizmle mücadelede mümkün olan en büyük birliği sağlama yönelimi sayesinde başarılı oldu. Bundan sonrası, sözlerin eyleme dönüşüp dönüşmeyeceğiyle sınanacak. Katılımcıların uluslararası işbirliğini geliştirme yönündeki iradesi umut verici.”
Bildirgede öne çıkan başlıklar
Sonuç bildirgesi, emperyalist savaşların işçi sınıfı ve ezilen halklara yönelik bir katliam olduğu tespitine dayanıyor ve “barış” söyleminin egemen sınıfların yeni savaş hazırlıklarının maskesi olduğuna dikkat çekiyor.
* Emperyalizm ve savaş: “Emperyalizm savaş demektir. Emperyalizm ve kapitalizm ortadan kaldırılmadıkça savaşlar sürecektir.”
* Faşizm: Bildirgede, modern faşizmin artık sadece açık diktatörlük biçiminde değil, “burjuva demokrasisi çerçevesinde sinsice uygulanan” bir süreç olarak ilerlediği vurgulandı.
* ABD ve dünya dengeleri: Trump’ın ABD’yi “hızla militarize bir polis devletine” dönüştürdüğü, ancak bunun kişilere değil emperyalist sistemin krizlerine bağlı olduğu belirtildi.
* Gençlik ve kadınlar: Savaşların en çok gençlerin ve kadınların geleceğini yok ettiği, bu nedenle antimilitarist mücadelenin gençlik ve kadın hareketleriyle birleşmesi gerektiği ifade edildi.
* Çevre: Askeri harcamalar ile ekolojik yıkım arasındaki bağ vurgulanarak, çevre ve barış hareketlerinin ortak cephede buluşması çağrısı yapıldı.
* Filistin: “Filistin’in ezilen halkı soykırım savaşına direniyor. Acil ve kalıcı ateşkes, İsrail’le tüm ilişkilerin kesilmesi, silah ve çift kullanımlı malzeme ihracatının durdurulması ve insani yardımın serbest bırakılması” talepleri bildirgede yer aldı.
* Ukrayna: Konferans, ne Rusya’nın ne Ukrayna’nın ne de NATO’nun yanında olduklarını belirterek “kendi ülkemizdeki düşmana karşı mücadele” ilkesini vurguladı.
* Uluslararası işçi cephesi: Tüm anti-emperyalist ve anti-faşist güçleri kapsayacak dünya çapında birleşik bir işçi cephesi kurulması, bildirgenin en önemli stratejik hedeflerinden biri olarak ilan edildi.
“Ya sosyalizm ya barbarlık”
Konferans, Rosa Luxemburg’un sözünü yeniden hatırlatarak şu çağrıyla son buldu:
“Toplumsal değişim, sömürü ve baskıdan uzak bir toplumun yaratılması olmadan barış olamaz. Bugün insanlık ya sosyalizm yolunda ilerleyecek ya da barbarlıkta yok olacaktır. Işığın karanlığa galip gelmesi için mücadeleye devam edeceğiz.”
