
2024-2025 eğitim-öğretim yılı başladı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), yeni dönemde çocuk işçiliğinin Türkiye’deki boyutuna dikkat çekti. Meclisin hazırladığı rapora göre, geçtiğimiz eğitim öğretim yılında en az 72 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu sayı, bir önceki yıl ölen çocuk işçi sayısının yüzde 10 üzerinde.
İSİG Meclisi açıklamasında, “Bizler uluslararası tanımı baz alıyoruz. Çocuk işçi olarak kastettiğimiz yaş grubu 18 yaşını doldurmamış olan çocuklarımız,” diyerek ölümlerden etkilenen yaş grubuna vurgu yaptı. Ayrıca, 18 yaşında hayatını kaybeden 14 işçinin de bir kısmının çocuk işçi tanımına dahil olabileceği belirtildi.
Çocuk işçiliğin merkezi kırsaldan kentlere kayıyor
Rapor, çocuk işçiliğinin sektörler üzerinden dağılımını da ortaya koydu: Tarımda 20, sanayide 19, inşaatta 17, hizmet sektöründe ise 16 çocuk işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi, tarımdaki oran düşse de kırsal yoksulluğun devam ettiğini vurguladı:
“Tarımda ölen 20 çocuk görülmüyor. Onlar için ne yaptılar? PR yapmayın! Tarım işçisi çocukları yaşatmak için çalışın!”
Güncel eğilimler ise çocuk işçiliğin artık kent merkezlerinde yoğunlaştığını gösteriyor. Meclis, pandemi ve ekonomik kriz süreçlerinin kentsel yoksulluğu derinleştirdiğine dikkat çekti:
“Her ailede veya sülalede bir çocuk çalışıyor, her sokakta tanıdık bir çalışan çocuk var.”
MESEM ve çocuk işçiliği
Rapor, mesleki eğitim adı altında yürütülen çocuk işçiliğe de dikkat çekiyor. MESEM (Mesleki Eğitim ve Staj Merkezi) uygulamasına dair İSİG Meclisi, şunları belirtti:
“MESEM’ler bir eğitim-öğrenim işlevi görmemektedir. MESEM’li çocuklar işi bedava ve ağır koşullarda çalıştırılarak öğrenmektedir. Bu anlamda MESEM’leri revize etmek imkansızdır. MESEM’ler kapatılmalıdır.”
MESEM kapsamında 505 bin çocuğun 18 yaş altında olduğu ve programın çocukları ucuz iş gücü olarak patronlara sunduğu vurgulandı. Son iki eğitim öğretim yılında MESEM ve diğer mesleki eğitim stajları sırasında en az 22 çocuğun hayatını kaybettiği belirtildi.
Türkiye’de çocuk işçiliği rakamları
TÜİK verilerine göre, 15-17 yaş grubunda çocuk işçiliği 2024’te yüzde 24,9’a yükseldi, yani yaklaşık 970 bin çocuk çalışıyor. Ancak kayıt dışı çalışanlar ve 15 yaş altı çocuklar eklendiğinde Türkiye’de çocuk işçi sayısının 3-4 milyona ulaştığı tahmin ediliyor.
İSİG Meclisi talepleri
Raporda, 2025-2026 eğitim öğretim yılı başlarken talepler şöyle sıralandı:
- Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun biçimde ve kamusal kurallar çerçevesinde olmalıdır.
- Eğitim tamamen parasız olmalı, 4+4+4 eğitim sistemi sonlandırılmalı ve müfredat bilimin ışığında yenilenmelidir.
- Çocukların yaşam alanları uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, güvenli ve gelişimlerine uygun hale getirilmelidir.
- Gençlik hareketi güçlendirilmeli, çocuk işçiliğe, paralı eğitime ve geleceksizleştirmeye karşı örgütlenilmelidir.
İSİG Meclisi, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bizler; çocuk işçiliğinin yasaklanması, mesleki öğrenimin çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanması ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olması gerektiğini biliyoruz. Örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmek gerekiyor…”