DerlediklerimizGüncel

ZİYA ULUSOY | Bangladesh ve Nepal Ayaklanmaları

"Başlıca ders şu ki, parlamenter mevziler (hükümet dahil) devrime tabi kılınmadığında sadece devrimin yenilgisiyle kalınmaz, yozlaşma da kaçınılmazlaşır."

Emperyalist küreselleşme döneminin ayaklanmaları yeniden başladı. Bangladesh, Endonezya ve Nepal’de gençlik ve halk ayaklanmaları patlak verdi.

Ayaklanmalar, şu ya da bu toplumsal veya siyasi sorun vesilesiyle patlak veriyor ama gençliğin geleceksizliğe, halkın aşırı ekonomik eşitsizliğe, yoksullaştırılmaya ve bazı ülkelerde ise faşist saldırganlığa tepkisinden kaynaklanıyor.

Bangladesh gençlik ve Nepal gençlik-halk ayaklanmalarından, diğer ayaklanmalardan farklı olarak doğrudan gerici sonuçlar çıktı.

Bangladesh ayaklanmasında komünist partilerden birinin gençliği aktif rol oynasa da, liberal fikirlere yatkın gençlik kesimi egemendi. Cemaat-i İslam’ın gençliği İslami Chhatra Shibir oldukça aktifti.

Bangladesh öğrenci gençliği, bağımsızlık mücadelesinde şehit düşenlerin çocuklarının üniversite kotasını protesto eylemlerine, Avami Birliği iktidarının polis kurşunuyla saldırması üzerine ayaklandı ve Şeyh Hasina’yı devirdi. Eylemci gençlik temsilcileri başbakan olarak Batı emperyalizminin neoliberal gözde ekonomisti Muhammed Yumus’u ordu yönetimine önerdiler. Ordu-Yunus işbirliği ve eski darbecilerin işbirlikçisi Ulusal Parti hakim durumda. Hasina’nın partisi, TV kanalları, eski rejimin gerici diktatörlüğünün kefaretini kapatılmakla ödediler. Bununla kalınmadı. Emekçi soldan İşçi Partisi lideri de tutuklandı. Fakat tersine ulusal kurtuluş savaşının işbirlikçisi ve eli kanlı savaş suçlusu İslami Cemaat ve Shibir özgürlüğe kavuşturuldu.

Shibir üniversite öğrenci örgütlerinde hakim olmaya başladı.

Apolitizm de bir çeşit burjuva politikası olarak burjuvazinin liberal, İslamcı veya diğer gerici burjuva kliklerin hakimiyetinin enstrümanı rolü oynuyor.

Buradan hareketle Bangladesh gençliğinin ayaklanmasının haksız veya gerici nitelikte olduğu söylenemez.

Çıkarılacak başlıca ders, işçi sınıfı ve emekçi halkın devrimci ve sosyalist partileri ve gençlik örgütleri, önceleyen süreçlerde önemli siyasi etki elde edememiş ve yaygın örgütlü güç biriktirememişlerse, eylemci gençlik, kapitalizm ve burjuva siyasi rejimler çerçevesinde kalıyor, hatta gerici sonuçlara da yol açabiliyor.

Nepal gençlik ayaklanması diğer örnek. Prachanda’nın Maoist komünistleri, Katmandu’yu ele geçirme aşamasında Kral, Kongre Partisi ve rejiminin içindeki revizyonist UML (ayaklanmada devrilen başbakan Oli’nin partisi) ile uzlaşarak burjuva demokrasisine geçtiler. Federal demokratik cumhuriyet kurulması üzerine anlaşarak devrimi sona erdirdiler.

Sonuçta Maocu Halk Ordusu, Krallık ordusunun %35’ini oluşturacak ve üst Krallık generallerine tabi olarak orduya katıldı. Parachanda ve Oli’nin partileri, bazen ittifak içinde bazen de rakip olarak defalarca hükümetleri yönettiler.

Devrimi sürdürmek isteyenler ise, bazen bölünen bazen yeniden birleşen Devrimci Komünist Partisi’ni kurdular. Sonuçta zayıf kaldılar.

Hükümetlerdeki revizyonist ve Maocu partiler yozlaşarak, seçim kazanma rekabetini her şey haline getirerek halktan koptukları gibi, halkın tepkisinin kendilerine karşı yoğunlaşmasına yolaçtılar.

Bunu kullanarak Katmandu belediyesini kazanan liberal DJ ve Batı emperyalizmi yanlısı Balendra Sah ile aynı çizgideki sosyal medya örgütü Hami Nepal başkanı S.Gurung ve Hindistan ve monarşi yanlısı Durga Prasai gençliği etkilediler ve kendilerini orduya takdim ettiler. (NRCP açıklamsı, Çeviri/ Yabancı ajanlar Gen-Z hareketini ele geçirdi- Özgür Gelecek )

Öğrenci gençlik, hükümet partilerinin NepoBaby’leri ve sosyal medya yasağını protesto ederek başlattığı eylemi, polis şiddetiyle karşılaşınca ayaklanmaya dönüştürdü. Katmandu halkının desteğini aldı. Orduyla Kongre Partisi yanlısı S. Karki’nin başbakanlığı üzerine anlaştı. İlginçtir, sosyal medya yasağına karşı ayaklanan gençlik ordunun sıkıyönetim ilanıyla uzlaştı.

Başlıca ders şu ki, parlamenter mevziler (hükümet dahil) devrime tabi kılınmadığında sadece devrimin yenilgisiyle kalınmaz, yozlaşma da kaçınılmazlaşır. Dahası kapitalizmin hükümetlerdeki “komünist” temsilcilerine yönelen kendiliğinden ayaklanmaları, burjuvazi ve emperyalistlerin kendi çıkarları için yönlendirmesi çok kolay olur.

Devrimci ve komünist hareketin ayaklanmalarda önderliği kazanabilmesi, yönünün devrimci kalmasını güvencelemesi için, önceleyen süreçte işçi, gençlik, kadınların kitle eylemlerine öncülükle yaygın örgütsel güç birikimi sağlaması gerekir. Ancak bunu başarırsa, ayaklanmalarda önde dövüşmesi, devrimci sonuçları güvenceler, sık aralıklarla devrimci kitle ayaklanmalarına da yol açar, genel ayaklanmayla devrime dönüşmesini gerçekleştirebilir.

(Yeni Özgür Politika – 20 Eylül 2025)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu