GüncelKadın

Bakırköy önünden seslendiler: İdare ve Gözlem Kurulları kapatılsın

Siyasi tutsakların tahliyelerinin engellenmesine ilişkin Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde açıklama yapıldı.

Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER) ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), siyasi tutsakların tahliyelerinin engellenmesine ilişkin Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde açıklama yaptı.

Bahçelievler Metrobüs Durağı’nda bir araya gelen kitle hapishane önüne yürüdü. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il, ilçe yöneticileri ile Barış Anneleri üyelerinin yanı çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “İnfaz yakmalara son siyasi tutsaklara özgürlük “ pankartı taşındı.

Açıklamada, basın metnini MATUHAYDER Eşbaşkanı Nurten Karagöz ile avukat Elif Taşdöğen tarafından okundu.

16 tutsağın tahliyesi engellendi

Hak ihlallerine ilişkin suç duyurularının “cezasızlıkla” sonuçlandığını vurgulayan Nurten Karagöz, cezasızlığın ise fiziki şiddeti sistematikleştirdiğini söyledi. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları’nın “keyfi” gerekçelerle tutsakların tahliyesini engellediğine dikkat çeken Nurten Karagöz şöyle devam etti:

“Bakırköy Hapishanesi’nde bulunan ve koşullu salıverilme tarihi gelmiş 10 siyasi tutsaktan 8’inin tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu kararları, 2 siyasi tutsağın ise üç ve daha fazla hücre cezasının bulunması gerekçesiyle engellenmiştir. Yine henüz koşullu salıverilme tarihi gelmeyen 6 tutsağın da infazı tamamen hukuka aykırı hücre cezaları ile yakılmıştır. Bu şekilde Bakırköy Hapishanesi’nde bulunan siyasi tutsaklardan yarısından fazlasının tahliyesi hukuksuz şekilde engellenmekte olup Bakırköy Hapishanesi’ndeki tahliye engellemeleri oransal anlamda Marmara hapishanelerinin en yüksek oranını oluşturmaktadır” diye belirtti.

Açıklamanın devamında İdare ve Gözlem Kurulları’nın kapatılması çağrısı yaparak şunları kaydetti:

“Sayın Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulaması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil Türkiye’nin demokratik geleceği ve barış süreci açısından da ciddi bir engel teşkil etmektedir. Bu çağrının karşılık bulabilmesi ancak İmralı tecrit sisteminin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın toplumsal barışa katkı sunabileceği koşulların yaratılmasıyla mümkündür.”

(Yeni Yaşam)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu