
Hozat’ta gençlerin ve ailelerin karşılaştığı sorunlara karşı kurulan Toplumsal Dayanışma ve Mücadele Komisyonu, madde bağımlılığına, kültürel yozlaşmaya ve toplumsal kopuşa karşı “iyi insanları yeniden yaratma” hedefiyle harekete geçti.
Dersim’in Hozat ilçesinde kurulan Hozat Toplumsal Dayanışma ve Mücadele Komisyonu, bölgedeki gençlerin ve ailelerin yaşadığı sosyal sorunlara karşı kapsamlı bir mücadele başlattı. Kurucularından Zafer Doğan, sürecin amacını anlatırken, “Ben artık yaşasın ve kahrolsun sloganlarını tek başına atmanın insan yaşamında hiçbir şeye karşılık gelmediğini düşünüyorum” dedi.
Hozat’ta son yıllarda özellikle gençler arasında artan madde kullanımı ve kültürel kopuş endişe yaratıyor. Komisyonun hedefi, aileleri bilinçlendirmek ve çocuklara kültürel değerlerini yeniden kazandıracak bir yapı oluşturmak.
“Çocuklarımızı tekrar kazanmak zorundayız!”
Doğan’a göre, Hozat’ta bağımlılık henüz kriz düzeyinde değil. “İçip kriz geçiren çocuklarımız yok. Bu, bağımlılığın çok ilerlemediğini gösteriyor” dedi. Ancak tehlike büyümeden harekete geçmek gerektiğini de vurgulayan Doğan, “Kullanıcılar bizim çocuklarımız. Ve dolayısıyla, onları tekrar kazanmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Komisyon, Kamil İnsan Komisyonları, Eğitim Komisyonu ve Kültür Komisyonu olmak üzere üç temel yapı üzerinden faaliyet yürütüyor. Eğitim Komisyonu’nda psikologlar, pedagoglar ve aile danışmanları yer alıyor. Doğan, aile eğitimine dikkat çekerek, “Aileler bu noktada özellikle eğitim konusunda çok gerideler. Bu psikologların ve pedagogların aileleri bilinçlendirmesi, çocuklarına kendi öz değerlerini, kültürlerini aşılamaları için gerekli” dedi.
Komisyonun köylerde yaptığı saha çalışmalarında dikkat çekici sonuçlar alınmış. Doğan, “Köylüler bizi gördüğünde, -özellikle kadınlardan bahsediyorum- tamamı boynumuza sarıldı. ‘Çocuklarımızı sokakta bırakmıyoruz. Çünkü bıraktığımızda ekenler ücretsiz bir şekilde ‘gelin, kullanın, alın’ diyorlar’ dediler. Kendilerine müşteri oluşturmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Bu mücadeleyle toplumsal baskı oluşturmayı hedeflediklerini belirten Doğan, “Biz sadece bu alanda toplumsal baskı yaratmak için kurulmuş bir kuruluş stratejisi oluşturduk. Kamu kuruluşlarıyla işbirliği yapıyoruz; kaymakamlıkla görüştük, net ve keskin taleplerimiz vardı. Örneğin kimlik sorgusu yapmak yerine, araçlarda uyuşturucu araması yapılabilir. Narkotik köpekleri bu işe dahil edilebilir” dedi. Doğan ayrıca mücadeleleri sonucunda narkotik köpeklerinin Dersim’e getirildiğini belirtti.
Komisyonun amacının sadece bağımlılıkla mücadele etmek değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı güçlendirmek olduğunu vurguladı. Doğan, “Artık yalnız değiliz. Bu toplumda hala iyi fertler var. Halen vicdan yüklü, insan olma sorumluluğunu taşıyan bireyler var. Kamil insanlar başımızı çekiyor” dedi.
Hozat’taki tabloyu diğer ilçelerle karşılaştıran Doğan, “Pertek ve Çemişgezek, Dersim Merkez ile kıyasladığımızda Hozat halen en iyi durumda. Kullanıcılar ve satıcılar arasında ayrım yapmak gerekiyor; kullanıcılar bizim çocuklarımız, satıcılar toplumu zehirleyen bir kesim” şeklinde konuştu.
“Emek bilincini anlatamadık, boşluğu madde dolduruyor”
Gençlerin maddeye yönelmesinin ekonomik ve kültürel boşluklarla ilişkili olduğunu vurgulayan Doğan, “Bu insan neden ekiyor? Bu boşluğu nasıl buldu? Emek bilincinden habersiz oldu. Emeğin kutsallığını anlatamadık. İşte bu boşluğu, madde dolduruyor” dedi.
Devlet politikalarına ilişkin soruya ise, “Ben şuna inanmıyorum: Devlet kalkıp ‘esrarı ve kültürel yozlaşmayı sağla’ demez. Bu insanların kısa yoldan para kazanma ve uyuşuk bir dünyaya yönelmesi ekonomik ve toplumsal kopuşla açıklanabilir” yanıtını verdi. Ancak Dersim genelinde ve köy girişlerinde kurulan Mobese kameraları yapılacak herhangi bir ekim veya dağıtım faaliyetinin devletten veya kolluktan gizli yapılamayacağı gösteriyor. Bunun yanısıra komisyonun tespit ettiği köylerin daha önce neden ve nasıl tespit edilemediği de dikkat çekici.
Toplumsal sorunların çözümünün, bilinçli bireyler yetiştirmekten geçtiğini vurgulayan Doğan, “Madde, bu bilinci elinden alıyor. Önce iyi insanları oluşturmalıyız. Bunun anahtarı, maddenin topluma girip kısa yoldan para kazanma ya da sorunlardan kaçma yoluna sapmasına engel olmak” ifadelerini kullandı.
“Aileler kendi kültürlerini çocuklarına aktarmalı”
Komisyon, önümüzdeki iki ay içinde Hozat’ta geniş katılımlı bir halk toplantısı düzenlemeye hazırlanıyor. Etkinlikte pedagog ve psikologlar ailelere eğitim verecek, çocuklar ise sanatsal atölyelere katılacak. Doğan, “Babamın beni yetiştirişiyle ben oğlumu aynı tarzda yetiştiremedim. Çağ bunu gerektiriyor. Aileler çocuklarına kendi öz değerlerini aktarmalı, kültürlerini kaybetmemeli” dedi.
Yaşama değmek ve toplumsal etkiden de bahseden Doğan, “Normalde bir felsefe öğretmeniyim ama sosyal psikoloji alanında insanlara saygım var ve bu alanda çalıştım. Madde bağımlıları, suça bulaşmış çocuklar, hiperaktivite ya da tecavüze uğramış çocuklar için deneyimlerimizi buraya kazandırıyoruz” şeklinde konuştu.
“Toplumun iyiliği, devrimci mücadele için temel”
Hozat’ta faaliyete başlayan platform, madde bağımlılığı, aile eğitimi, kültür ve emek bilinci gibi alanlarda kapsamlı bir dayanışma stratejisiyle ilerliyor. Komisyonun çalışmaları, gençlerin ve toplumun kendi değerlerini yeniden keşfetmesine, dayanışmayı güçlendirmesine ve gelecek için sağlam bir zemin oluşturmasına odaklanıyor.
Doğan sözlerini şöyle noktaladı: “İyi insanları yaratmalıyız. Bu insanı yaratmadan devrim yapmak, toplumsal iyiliği sağlamak mümkün değil. Önce bilinçli, vicdanlı ve kültürüne sahip çıkan bireyler yetiştirmeliyiz. İnsan yaşamına değecek sonuçlar üretecek şekilde çalışmak zorundayız.”




