İSTANBUL – Hacettepe Üniversitesi’nde haftalardır süren yemekhane direnişine yönelik faşist saldırının ardından, İstanbul’daki üniversite öğrencileri bugün İstanbul Üniversitesi Beyazıt Ana Kapısı önünde bir araya gelerek dayanışma eylemi yaptı.
Öğrenciler, Hacettepeli arkadaşlarının yalnız olmadığını vurgularken, üniversitelerdeki baskı ve şiddet politikalarına karşı mücadeleyi büyüteceklerini belirtti.
“Nitelikli ve erişilebilir beslenme hakkı için meşru bir mücadele”
Basın açıklamasında öğrenciler, Hacettepe’de 9 Ekim’den bu yana süren direnişin üniversitelilerin en temel haklarından biri olan nitelikli ve erişilebilir beslenme hakkı için yürütüldüğünü hatırlattı:
“Hacettepe Üniversitesi’nde 9 Ekim’den bu yana süren direniş, üniversitelilerin nitelikli ve erişilebilir beslenme hakkı için başlattığı meşru bir mücadeledir.”
Öğrenciler, kayyum rektörlüğün yemekhane rezervasyon sistemini dayattığını ve Proliz uygulamasını zorunlu kıldığını belirtti. Taleplerini demokratik yollarla ileten öğrenciler, bin 42 imzayı kayyum rektörlüğe teslim ettiklerini, ancak hiçbir yanıt alamayınca 17 Ekim’den itibaren yemekhane önünde yemekleri parasız alarak dayanışma dağıtımı başlattıklarını ifade etti.
Palalı saldırı ve polis gözaltıları
Açıklamada, dün kampüs içinde yaşanan saldırıya ilişkin detaylar paylaşıldı. Öğrencilerin ifadelerine göre, maskeli ve ellerinde palalar bulunan bir grup, “Hacettepe Ülkücü Teşkilatı” adını kullanan kişilerce saldırıya uğradı.
“Ellerinde palalar olan bu faşistlere karşı arkadaşlarımız Hacettepe Üniversitesi’ndeki yemekhane meydanından seslendi. Arkadaşlarımız, faşist çetelerin kampüslerimizde cirit atmasına izin vermeyeceklerini bir kez daha duyurdu.”
Saldırı sonrası birçok öğrenci yaralanırken, polis saldırganları değil, saldırıya uğrayan öğrencileri gözaltına aldı. Açıklamada ayrıca, yaralıları hastanede bekleyen öğrencilerin gözaltına alındığı, hatta beyin travması şüphesiyle kırmızı alanda tedavi gören bir öğrencinin Ankara ‘Emniyeti’ tarafından hastaneden zorla ifadeye götürülmek istendiği hatırlatıldı.
“Faşist çeteleri ne kampüslerimizde ne de memlekette barındıracağız”
Öğrenciler, yaşanan saldırıların tesadüf olmadığını, özel ‘güvenlik’ ve polisle iş birliği içinde hareket eden grupların üniversitelerde sistematik şekilde saldırılar düzenlediğini vurguladı:
“Bu faşistler, kar maskesiyle yurt odası basıp bir üniversiteliye saldırarak çenesini kıran, kadınları taciz eden ve kendileri hariç her hak arayışını terörize etmiştir. Bu çeteleri ne kampüslerimizde ne de memlekette barındırmayacağız.”
Açıklamada, Hacettepe Üniversitesi rektörlüğünün faşist grupların “reis değişimi ve bayrak devir teslim töreni” adı altında kampüs içinde provokasyon yapmasına izin verdiği, buna karşılık öğrencilere çevik kuvvet gönderdiği de ifade edildi.
“Üniversiteler faşizme mezar olacak”
Öğrenciler, yaşanan saldırılara ve baskılara rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtti:
“Kampüslerde üniversitelilerin taleplerini bastırma çabaları, polis şiddeti ve hastane baskınlarıyla sürdürülmektedir. Ancak bizler bu baskılara boyun eğmeyeceğiz.”
Basın açıklaması, dayanışma çağrısıyla son buldu:
“Beyazıt’tan Beytepe’ye dayanışmayı büyütüyoruz: Hacettepeli sıra arkadaşlarımız yalnız değildir. Üniversiteler faşizme mezar olacak.”





