
İktidara yakınlığıyla bilinen iş insanı Mehmet Cengiz’e ait Cengiz Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Bakır A.Ş., Artvin’in Murgul ilçesindeki madencilik faaliyetlerini büyütmek için yeni bir adım attı. Şirket, 2006’dan bu yana işlettiği sahada yeni ocak alanı, cevher zenginleştirme tesisi ve atık depolama tesisi kurmak üzere 31 Ekim’de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunda bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, başvuruyu aynı gün duyurdu ve yalnızca beş gün sonra, 20 Kasım tarihinde halkın katılımı toplantısının yapılacağını ilan etti. Proje dosyasına göre 333,6 hektarlık ÇED alanında planlanan yatırımı 4,5 milyar TL buluyor. Şirket, yıllık üretimi 374 bin tondan 1 milyon tona çıkarmayı hedeflerken, mevcut flotasyon tesisine ek olarak siyanürlü tank liçi sistemi kurulması da projede yer alıyor.
Yaşam savunucuları Murgul’da sokağa çıktı
Hızla işletilen ÇED süreci ilçede büyük tepki topladı. Yaşam savunucuları, projenin olası çevresel etkilerinin göz ardı edildiğini belirtiyor. Siyanürlü liç yöntemi ve üretim kapasitesindeki büyük artışın, Murgul’un hassas ekosisteminde geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açabileceği vurgulandı.
Bu kapsamda Murgul Siyanüre Hayır Platformu öncülüğünde yaşam savunucuları, 19 Kasım saat 15.30’da eski sinema salonu önünde buluşarak kitlesel bir yürüyüş düzenledi. Sloganlar ve dövizlerle ilerleyen kalabalık, projenin derhal durdurulmasını istedi.
“Halkın iradesinden güçlü değildir”
Platform tarafından yapılan açıklamada, Murgul halkının yaşadığı yere ve geleceğine sahip çıktığı ifade edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Murgul’un suyuna, toprağına, havasına ve çocuklarının geleceğine sahip çıkan bu kalabalık, bu dayanışmanın en anlamlı göstergesidir. Bu meydanda bugün sergilenen birliktelik; geleceğimize hep birlikte sahip çıkacağımızın en açık kanıtıdır.”
Açıklamada, hiçbir şirketin veya projenin halkın kararlılığının önünde duramayacağı vurgulandı:
“Bu duruşun karşısında hiçbir güç duramaz. Hiçbir proje halkın iradesinden güçlü değildir.”
Platform, konuşmasını yaşam savunucularının hafızasında yer eden ve aralarından ayrılan Ercan Çelikarslan’ın sözleriyle sonlandırdı:
“Biz ölmek değil, yaşamak istiyoruz!
Biz gitmek değil, kalmak istiyoruz!
Biz parayı değil, bu güzel doğayı istiyoruz!”
(BirGün)



