İSTANBUL – Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybettirilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve sorumluların cezalandırılması talebiyle her hafta gerçekleştirdikleri eylemlerin 1078’incisi için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
Bu haftaki eylemde, 21 Kasım 1980’de İstanbul Saraçhane’de arkadaşıyla birlikte gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu. Ellerinde karanfil ve kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet talebini yineledi.
“Bitmeyen belirsizlik ve kapanmayan yara”
Basın metnini okuyan Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Setenay Yarıcı, zorla kaybetmelerin aileler için bitmeyen bir belirsizlik ve kapanmayan bir yara anlamına geldiğini söyledi:
“Bu belirsizliğin açtığı yaraların iyileşmesinin tek yolu, gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanmasıdır. Kayıp yakınlarının sesini duymak; onların hakikat ve adalet talebini meşru bir toplumsal talep olarak kabul etmek, hem toplumsal barışın hem de insan onurunun korunması için zorunludur.”
Yarıcı, Hayrettin Eren’in 26 yaşında, 1970’li yıllardaki gençlik hareketinin içinde yer aldığını, 12 Eylül askeri darbesi sonrasında gözaltına alındığını ve 45 yıldır akıbetinin karanlıkta olduğunu vurguladı.
Failler korundu
Yarıcı, aynı operasyonda gözaltına alınan tanıkların mahkemede Eren’in gözaltında olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “Eren Ailesi tüm resmi makamlara başvurdu ancak aldıkları cevap değişmedi: ‘Hayrettin Eren isimli şahıs gözaltına alınmamıştır, hâlâ aranıyor.’ 45 yıldır failler cezasızlıkla korunuyor” dedi.
Aileden çağrı: Utanç duvarını kaldırın
Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, yetkililere seslenerek, “Kaybımızın akıbetini ortaya çıkaracak, failleri yargılayacak bir komisyon kurun. Bu suça ortak olarak siz de insanlık suçu işliyorsunuz. Arkamızdaki utanç duvarını kaldırın, Galatasaray Meydanı’nı açın” çağrısında bulundu.
Eylem, Galatasaray Meydanı’na karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.
