
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), TBMM’ye sunulan ve 3 Aralık 2025’te Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak 11. Yargı Paketi’ndeki geniş kapsamlı af düzenlemesine ilişkin bir açıklama yayımladı. Düzenlemenin, kadına yönelik şiddet, cinsel suçlar, ısrarlı takip ve ev içi şiddet nedeniyle korunma kararı aldıran kadınlar açısından ciddi riskler yarattığı vurgulandı.
“Şiddet mağduru kadınlar açısından son derece ciddi riskler barındırıyor”
TKDF Başkanı Canan Güllü imzalı açıklamada, infaz düzenlemesiyle geniş çaplı tahliyelerin planlanmasının kadınlar için yeni bir güvensizlik alanı oluşturduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, ceza indirimi ve erken tahliye uygulamalarının, faillerin yeniden mağdura yönelme ihtimalini artırdığı belirtildi:
“Bazı failler cezaevinden kısa süreli izinlerle çıktıklarında bile ‘işimi yarım bırakmam’ diyerek yeniden şiddet uygulayabiliyor.”
“Bu kararları alanlar kadınların göreceği zararın sorumluluğunu taşır”
Pandemi döneminde yapılan ani tahliyelerin yarattığı ağır sonuçları hatırlatan TKDF, gerekli önlemler alınmadan gerçekleştirilecek yeni tahliyelerin, faillerde “şiddetin suç olmadığı” algısını pekiştireceğini belirtti:
“Bu kararları alanlar, şiddete maruz kalanların uğrayacağı zararlarda sorumluluk taşımış olacak.”
“Korunma kararları kâğıt üzerinde kalabilir”
Açıklamada, tahliyelerin yapısal şiddet ilişkilerini derinleştireceği ifade edildi. Kadınların tahliye bilgisini zamanında alamadığı durumlarda risk yönetimi yapamayacağı, mevcut tedbirlerin zayıflığı düşünüldüğünde gözetim kapasitesinin aşılmasının da kaçınılmaz olacağı belirtildi.
“Psikolojik şiddet ve dijital istismar artar”
TKDF, tahliyelerin sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik şiddet, dijital taciz ve ısrarlı takibi de artıracağı uyarısında bulundu. Faillerin sosyal medya ve dijital iletişim araçları üzerinden kadınların mahremiyetini tehdit edebileceği vurgulandı.
Sığınak ve danışma merkezlerinin kapasitesinin sınırlı olduğu hatırlatılarak, başvurulardaki olası artışın yeni bir kriz yaratacağı ifade edildi. Bunun, kadınların adalete ve cezaların caydırıcılığına olan güvenini zedeleyeceği kaydedildi.
“Mağdurların zamanında bilgilendirilmesi hayati önem taşıyor”
TKDF, af niteliğindeki bu düzenlemenin kapsamlı bir risk analizi yapılmadan hayata geçirilmesini kabul edilemez bulduğunu belirtti. Koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi, faillerin sıkı şekilde denetlenmesi ve şiddet mağdurlarının zamanında bilgilendirilmesinin hayati önem taşıdığı ifade edildi.
Açıklama, şu sözlerle son buldu:
“Kadınların güvenliği ertelenemez, pazarlık konusu yapılamaz ve hiçbir siyasi kararın gölgesinde bırakılamaz.”



