ANKARA – Şırnak’ın Uludere (Qileban) ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) ve Gülyazı köylerinde 28 Aralık 2011 tarihinde yaşanan ve 19’u çocuk 34 kişinin savaş uçaklarının bombardımanı sonucu hayatını kaybettiği Roboski Katliamı, yeniden Meclis gündemine taşındı.
Şırnak milletvekilleri Mehmet Zeki İrmez ve Nevroz Uysal Aslan tarafından Meclis Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinde, Botan bölgesi ve Uludere hattının Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana yoğun askeri politikalarla yönetildiği, sistematik biçimde yoksullaştırıldığı ve kamusal yatırımlardan bilinçli olarak mahrum bırakıldığı vurgulandı.
Önergede, Türkiye–Irak sınırının bölge halkı açısından tarihsel bir ayrım çizgisi olmadığına dikkat çekilerek, Roboski ve çevresinde sürdürülen geçim faaliyetlerinin “kaçakçılık” olarak kriminalize edilmesinin gerçekliği yansıtmadığı belirtildi. Yıllarca devletin bilgisi ve fiili toleransı dahilinde sürdürülen bu faaliyetlerin, 28 Aralık 2011 gecesi bir anda “tehdit” olarak tanımlandığı ve katliama gerekçe yapıldığı ifade edildi.
Milletvekilleri, bombardıman öncesinde köylülerin saatlerce İHA’larla takip edildiğini, sivil olduklarının ve köylü kimliklerinin açıkça tespit edilebilecek durumda olmasına rağmen hava harekâtı kararı alındığını hatırlattı. Bombardıman sonucunda aralarında çocukların da bulunduğu 34 kişinin yaşamını yitirdiği, saldırı sonrasında ise yardım ve kurtarma faaliyetlerinde ciddi ihmal yaşandığı kaydedildi.
Önergede ayrıca, katliamın ardından başlatılan idari ve yargısal süreçlerin gerçeği açığa çıkarmadığına dikkat çekildi. TBMM bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu’nun temel soruları yanıtsız bıraktığı, yargı mercilerinin ise görevsizlik ve takipsizlik kararlarıyla cezasızlığı kurumsallaştırdığı vurgulandı.
Milletvekilleri, Roboski Katliamı’nın münferit bir hata olmadığını belirterek, olayın bölgede uzun yıllardır sürdürülen askeri anlayışın ve yapısal şiddetin sonucu olduğunu ifade etti. İçinden geçilen “Barış ve Demokratik Toplum süreci”ne işaret edilen önergede, Meclis’in geçmişle yüzleşme ve hakikati açığa çıkarma konusunda tarihsel bir sorumluluğu olduğu belirtildi.
Bu kapsamda, Roboski Katliamı’na ilişkin kurulması istenen yeni ve yetkili bir Meclis Araştırma Komisyonu’nun yalnızca bireysel sorumlulukları değil, katliama zemin hazırlayan siyasal, idari ve yapısal kararları da ortaya çıkarması gerektiği vurgulandı.
Milletvekilleri, Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Roboski Katliamı’nın tüm yönleriyle araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep etti.
