Elazığ 2 No’lu Hapishanesi’nde 7 Temmuz’da gerçekleştirilen arama sırasında, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kentinden olan tutsak Omer Cuma Salıh’a gardiyanlar tarafından işkence yapıldığına ilişkin görüntülerle ilgili avukatlar, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundu.
Başvuruda, Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün, işkence görüntülerine ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın olayı ortaya çıkaran haberine dair yalanlamasına karşın, soruşturma dosyasında yer alan video kaydının işkence ve diğer suçların açık delili olduğu vurgulandı.
Şikâyet dilekçesinde, toplam 14 dakika 7 saniyelik görüntüyü inceleyen bilirkişinin kötü muamele tespitinde bulunduğu ancak görüntünün 9. dakikasının 30. saniyesinde duyulan sopa seslerinin rapora yansıtılmamasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
Avukatlar tarafından sunulan dilekçede, işkence ve kötü muamele anlarının saniye saniye deşifre edildiği belirtilerek şu talepler sıralandı:
Başmemur hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanması, mala zarar veren personelin kimliklerinin tespit edilerek ifadelerinin alınması, işkenceye dair bulguları raporuna yansıtmayan bilirkişi hakkında görevi kötüye kullanma suçundan işlem yapılması ve görüntüleri kaydeden görevli hakkında sorumluluk doğuran tüm suçlar yönünden işlem yapılması istendi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığı’nın olaya dair tutumunun failleri korumaya dönük olduğunu belirtti. Açıklamada, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün açıklamalarının gerçeği ortaya çıkarmak yerine işkenceyi aklamaya yönelik olduğu ifade edildi.
ÖHD açıklamasında, görüntülerin soruşturma dosyasında bulunmasına rağmen sorumlu memurlar hakkında “disiplin soruşturmasına yer olmadığı” yönünde karar verilmesinin cezasızlığı kurumsallaştırdığı vurgulandı.
Dernek tarafından yapılan açıklamada, video kaydının işkencenin en açık delili olduğu belirtilerek, görüntülerin başında Salıh’ın yüzünde darp izi bulunmadığı, ilerleyen dakikalarda ise bağırma sesleri eşliğinde yüzünde kızarıklıklar ve işkence izlerinin görüldüğü ifade edildi. Kamera kayıtlarında, darp anlarında görüntünün kasıtlı olarak başka alanlara çevrildiği ve mahpusun yüzünün görünmemesi için netliğin bozulduğu tespitlerine yer verildi.
“Failleri koruyan tutum kabul edilemez”
ÖHD, somut delillere rağmen failleri koruyan yaklaşımın kabul edilemez olduğunu belirterek, işkence yapan, mala zarar veren, delilleri gizleyen ve bu fiilleri örtbas eden tüm personelin derhal açığa alınması çağrısında bulundu.
Açıklamada, hapishanelerde işkence ve kötü muamelenin cezasızlık politikasıyla sürdürüldüğü belirtilerek, bu politikalara karşı hukuki ve toplumsal mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği ifade edildi.
