DünyaGüncel

ADGB-Nürnberg bileşenleri Aralık ayında katledilenleri andı

ADGB Nürnberg bileşenleri, Aralık ayında katledilen devrimciler, Kürtler ve Aleviler için Nürnberg Cemevi’nde anma etkinliği düzenledi.

Avrupa Demokratik Güçbirliği (ADGB) Nürnberg bileşenleri, Aralık ayında katledilen devrimcileri, Kürtleri ve Alevileri anmak için ortak bir etkinlik düzenledi.

Nürnberg Cemevi’nde gerçekleşen etkinliğe kitlesel bir katılım sağlandı. Cemevi başkanının moderatörlüğünde gerçekleştirilen program, saygı duruşu ile başladı. Program, Osmanlı Devleti ve devamcısı Kemalist burjuva devlet tarafından gerçekleştirilen Ermeni Soykırımı, Kürt katliamları, Alevi katliamları ve hapishane katliamlarını konu alan sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Etkinlik kapsamında; Rojava’da katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nâzım Daştan, Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde katledilen Kürt Kadın Hareketi’nin öncü kadrolarından Evin (Emine Kara), Kürt sanatçı Mîr Perver ve yurtsever Abdurrahman Kızıl, Roboski Katliamı’nda, Maraş Alevi Katliamı’nda ve 19 Aralık “Hayata Dönüş Operasyonu”nda katledilen devrimciler anıldı. Yaklaşık iki buçuk saat süren etkinlik boyunca katliamların tarihsel ve politik boyutları ele alındı.

Roboski Katliamı’nda yakınlarını kaybeden ve olayların tanığı olan eski HDP milletvekili Ferhat Encü, katliam öncesi ve sonrasında yaşananları ayrıntılı bir şekilde anlattı ve birlikte mücadelenin önemine dikkat çekti.

Maraş Alevi Katliamı’nın canlı tanığı Birgül Metin Sarıkaya, olayların öncesinde ve sonrasında yaşananları detaylarıyla aktardı. Babasını nasıl kaybettiğini, annesinin bir gözünü yitirmesini ve katliam sırasında kaybolan küçük kız kardeşinin 21 gün sonra bulunmasını gözyaşlarıyla anlattı. Bu vahşi katliamı her yerde anlatmaya devam edeceğini ifade etti.

Ardından, 19 Aralık Hapishaneler Katliamı sırasında Ceyhan Özel Tip Hapishanesi’nde bulunan Ahmet Şahin söz aldı. Şahin, “Hapishane katliamları, devletin sınıfsal içeriğiyle ilgilidir” diyerek Kemalist burjuva devletin tekçi politikalarına dikkat çekti.

Ahmet Şahin, Osmanlı ve Cumhuriyet devletini “Aleviler için devlet, Kürtler için devlet ve devrimciler için devlet” şeklinde üç başlık altında ele aldı. Osmanlı ve Kemalist burjuva devlet dönemlerinde Alevi katliamları, Ermeni Soykırımı, Kürt katliamları ve devrimcilere yönelik sistematik saldırıların yaşandığını vurgulayan Şahin, bu katliamları gerçekleştiren devlete karşı ortak ve örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti.

Şahin konuşmasında, “15 Haziran 1915’te İstanbul Beyazıt Meydanı’nda 19 yoldaşıyla birlikte idam edilen Paramazlar’dan günümüze kadar sosyalistler ve devrimciler sürekli katledilmiştir. Devrimcilerin iradesini kıramayan AKP-MHP iktidarı, yeni tip hapishaneler inşa etmeye devam ediyor. 19 Aralık 2000 ile gündeme giren F tipi hapishanelerden sonra L, T ve R tipleri devreye sokuldu. 2021 yılından itibaren ise ‘S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’, ‘Y Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ ve ‘Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ adı altında açılan hapishanelerle tutsakların fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığı hedef alınmaktadır. Halk bu tek kişilik hücre cezaevlerine haklı olarak ‘Kuyu Tipi Hapishane’ diyor. Bu nedenle Avrupa’da yaşayan göçmen işçi ve emekçilerin kuyu tipi hapishanelere karşı duyarlı olmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

Sunumların ardından panel, soru-cevap bölümüyle devam etti. Güncel konulara dair çok sayıda soru yöneltildi ve panelistler tarafından yanıtlandı. Bu bölümde son yılların en kitlesel katılımının gerçekleştiği belirtilerek, Avrupa Demokratik Güçbirliği’nin önemi ve gerekliliği vurgulandı.

ADGB eş dönem sözcüsü, kısa bir konuşma yaparak katılımcıları selamladı ve birlikte mücadele çağrısında bulundu.

Maraş Katliamı’nda yaşadığı acıları “Maraş’taki Çocuk” adıyla kitaplaştıran Birgül Metin’in kitapları, etkinlikte katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılandı.

Etkinlik, kuyu tipi hapishanelere karşı duyarlılık çağrısıyla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu