
Filistinli tutsak hakları savunucusu örgütler, Ağustos 2025’te işgal altındaki Batı Şeria’da, Kudüs dahil, en az 540 Filistinlinin İsrail güçleri tarafından gözaltına alındığını bildirdi. Gözaltına alınanlar arasında 49 çocuk ve 19 kadın bulunuyor.
Süregelen işgal ve soykırım saldırılarının başlamasından bu yana Batı Şeria’da 19 binden fazla Filistinli gözaltına alındı; bunların arasında 590’dan fazla kadın ve yaklaşık bin 550 çocuk bulunuyor. Bu rakamlar daha sonra serbest bırakılanları kapsamakta olup, Gazze Şeridi’nden gözaltına alınan binlerce kişiyi içermiyor.
Veriler, Filistin Tutuklular ve Eski Tutuklular Komisyonu, Filistin Tutuklular Derneği ve Addameer Tutuklu Destek ve İnsan Hakları Derneği tarafından hazırlanan ortak aylık rapordan alındı. Bu kuruluşlar, İsrail yetkilileri tarafından gerçekleştirilen gözaltı ihlallerini takip ediyor ve belgeliyor.
Rapor, İsrail güçlerinin Batı Şeria genelinde yaygın gözaltı operasyonlarını sürdürdüğünü ve insani yardım bekleyen Gazze sakinleri de dahil olmak üzere birçok kişinin gözaltına alındığını belirtiyor. Gözaltılar sırasında gece baskınları, mülklerin tahribi, fiziksel saldırılar, ölüm tehditleri ve para, mücevher ile elektronik eşya el koyma gibi sistematik uygulamaların görüldüğü ifade edildi. Aileler sık sık baskınlar sırasında rehin tutuluyor ve sorgular evlerde veya geçici askeri üslerde gerçekleştiriliyor.
Rapor ayrıca, özellikle yoğunlaştırılmış yerleşim bölgelerinde yerleşimci şiddetinin gözaltıların ve sorguların artmasında etkili olduğunu vurguluyor.
İdari gözaltı uygulamalarında belirgin bir artış olduğu da raporda yer aldı. Bu uygulama, suçlama veya yargı süreci olmadan kişilerin gözaltında tutulmasını kapsıyor ve özellikle öğrenciler, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve eski tutukluları hedef alarak siyasi, sosyal ve kültürel yaşamı zayıflatıyor. İdari gözaltındakiler, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilerin %32’sinden fazlasını oluşturuyor.
Rapor, ayrıca işgal ve soykırım saldırılarının başlangıcından bu yana idari gözaltı kararlarına yapılan itirazların yaklaşık %90’ının İsrail askeri mahkemeleri tarafından reddedildiğini belirterek, yargının keyfi gözaltıyı meşrulaştırmada önemli bir araç haline geldiğine dikkat çekti.