EmekGüncel

Amasra Maden Katliamı Davasında Karar Açıklandı: ADALET YOK!

Bartın’ın Amasra ilçesinde, TTK’ya bağlı Amasra Müessesesi’nde 2022 yılında meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği maden katliamına ilişkin açılan davada karar çıktı.

Bartın’ın Amasra ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı Amasra Müessesesi’nde 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği, dokuz işçinin de yaralandığı maden katliamına ilişkin açılan davada karar çıktı. Ailelerin adalet beklentisiyle takip ettiği dava süreci boyunca, ihmaller zinciri ve iş güvenliği eksiklikleri gündemde kaldı. Ancak mahkemeden çıkan karar, mağdur ailelerin tepkisini dindirmek yerine, adliye koridorlarında yankılanan “Adalet istiyoruz” sloganlarıyla büyük bir öfkeye yol açtı.

Davanın Seyri ve Kararlar

Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, aralarında üst düzey yöneticilerin de bulunduğu 23 sanık yargılandı. Bu sanıklardan dördü tutuklu olarak mahkemeye çıkarıldı. Savcılık, olayda ihmali olan sanıkların “olası kast” ile cezalandırılmasını talep ederken, mahkeme “bilinçli taksir” hükmüyle daha hafif cezalar verdi.

Mahkeme tarafından verilen cezalar şu şekilde oldu:
– Amasra Taşkömürü İşletme Müessese Müdürü Cihat Özdemir: 16 yıl 12 ay hapis cezası
– İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi: 16 yıl 6 ay hapis cezası
– Başmühendis Volkan Soylu: 15 yıl hapis cezası
– Başmühendis Mehmet Tural: 16 yıl 6 ay hapis cezası

Bu cezalar, sanıkların kasıtlı bir şekilde hareket ettiklerini değil, yalnızca bilinçli ihmalleri sonucunda faciaya sebebiyet verdiklerini kabul eden bir yargı yaklaşımının ürünü oldu. Ancak, madenci aileleri ve işçi sendikaları, ihmallerin bu denli büyük bir faciaya neden olduğu bir olayda “olası kast” hükmüyle daha ağır cezalar verilmesi gerektiğini savunuyor.

Katliamın Arka Planı: Önlenebilir Bir Katliam mı?

Amasra’daki maden katliamı, yıllardır madencilik sektöründe göz ardı edilen işçi güvenliğinin olmadığını ve denetim yetersizliklerini bir kez daha gündeme getirmişti. Katliamın ardından hazırlanan bilirkişi raporları, olayın bir doğa olayı ya da kaçınılmaz bir kaza olmadığını açıkça ortaya koydu. Raporda, patlamaya neden olan metan gazı seviyesinin uzun süredir yüksek olduğu, ancak buna rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı belirtildi. Ayrıca, havalandırma sistemlerinin yetersiz olduğu, patlama riskinin bilinmesine rağmen işçilerin madene inmeye devam ettirildiği ortaya çıktı.

Madenci Ailelerinden Tepki: “Adalet İstiyoruz”

Mahkemeden çıkan kararın ardından adliye koridorlarında büyük bir protesto gerçekleşti. Ölen madencilerin yakınları, sanıkların daha ağır cezalar alması gerektiğini savunarak “Adalet istiyoruz” sloganları attı. Aileler, olayın sadece birkaç yöneticinin sorumluluğuna indirgenemeyeceğini, devletin de bu süreçte sorumluluk alması gerektiğini belirtiyor. Madenci yakınlarından biri, gözyaşları içinde şu ifadeleri kullandı: “Bizim eşlerimiz, babalarımız, çocuklarımız göz göre göre ölüme gönderildi. Bu kadar hafif cezalarla bu iş kapanamaz. Adalet istiyoruz!”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu