
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerinin 868’inci haftasında bir kez daha Amed’in Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde bu hafta, 25 Eylül 1997’de gözaltında kaybettirilen Zozan ve Orhan Eren çiftinin akıbeti soruldu.
“Kayıpların hesabı sorulana kadar mücadele sürecek”
Eylemin açılış konuşmasını yapan İHD Kayıp Komisyonu Eş Sözcüsü Fırat Akdeniz, yarın ölüm yıl dönümü olan Ceylan Önkol’u anarak yaşamını yitiren tüm çocukları andı. Eyleme katılan CHP Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Zozan ve Orhan Eren çiftinin yakını olduğunu belirterek, devletin “faili meçhuller” konusunda somut adımlar atması gerektiğini vurguladı. Tanrıkulu, “Devlet ilk olarak Kayıp Yakınları ve Cumartesi Anneleri için gerekli adımları atmalı” dedi.
Zozan ve Orhan Eren’in hikayesi
İHD Kayıp Komisyonu üyesi Berfin Elçi, Zozan ve Orhan Eren çiftinin kaybedilme hikayesini paylaştı. Elçi’nin aktardığına göre, Pasur’da yaşayan çift, 25 Eylül 1997’de çocuklarını almak üzere yola çıktıktan sonra kendilerinden haber alınamadı. Ertesi gün Orhan Eren’in arabası Lice’ye bağlı Angül Karakolu’nun yakınında terk edilmiş halde bulundu. Ailenin başvuruları ise karakol ve savcılık tarafından “PKK tarafından kaçırıldılar” denilerek sonuçsuz bırakıldı.
Aile, iç hukuk yollarından sonuç alamayınca davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. AİHM, 21 Şubat 2005’te verdiği kararla “yaşam hakkı ihlali” nedeniyle Türkiye’yi mahkûm etti.
İHD açıklamasında, “Devlet şiddeti sonucu kaybedilen kişilerin akıbetini sormaktan, faillerin yargılanması için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” denildi.
Açıklama, oturma eylemiyle sona erdi.