
Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan inşaat işçileri, ATR Yapı tarafından gasp edildiğini söyledikleri hakları için başlattıkları direnişin beşinci gününde bir basın açıklaması yaptı. İnşaat-İş Sendikası çatısı altında bir araya gelen işçiler, günlerdir şantiye alanında kurdukları direniş çadırında kalıyor.
“Biz inşaat işçileri, ölümle burun buruna çalışan bir işçi bölüğüyüz” diyerek başlayan açıklamada, işçilerin çoğunun kendi şehirlerinde iş bulamadıkları için kilometrelerce yol kat ederek başka kentlerde çalışmak zorunda kaldığına dikkat çekildi.
Şantiyelerde karşılaştıkları koşulların “berbat barınma ve beslenme şartları, hiçe sayılan iş güvenliği” olduğunu belirten işçiler, üzerlerinde sürekli bir baskı kurulduğunu ve çoğu zaman yasal haklarına bile erişemediklerini ifade etti. “Patronlar, fiziksel gücümüzü iliğine kadar sömürürken haklarımızı ödememek için kırk takla atar” denilen açıklamada, sektördeki örgütsüzlük ve bilgi eksikliğinin patronlar tarafından açıkça kullanıldığı vurgulandı.
İşçiler, Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde yaşadıkları hak gaspını ise şöyle anlattı: “ATR Yapı ve Çeltik Grup, ücret de dahil olmak üzere tazminat ve diğer haklarımızı gasp etmeye çalışıyor. İnşaatlardaki ‘elden-asgari’ sistemle hem devletten vergi kaçırıyorlar hem de bizim geleceğimizi çalıyorlar.”
Urfa’dan İstanbul’a gelerek İnşaat-İş Sendikası ile birlikte direnişe başlayan işçiler, beş gündür sokakta yatıp kalktıklarını söyledi. “Yaşadıklarımızın sebebi patronların pervasızlığıdır” denilen açıklamada, kamu kurumlarının yaşanan hak gaspına karşı hiçbir denetleme yapmadığı, işçilerin sorunlarının görmezden gelindiği vurgulandı.
ATR Yapı ile yaptıkları görüşmelerin her defasında oyalama ile sonuçlandığını belirten işçiler, bu tutumu “onur kırıcı” bulduklarını ifade etti: “Patronların işçileri insan yerine koymamasının bir ifadesi olarak bunu reddediyoruz.”
“Biz bu saatten sonra patronlarla onların anlayacağı dilden konuşacağız” diyen işçiler, haklarını alana kadar şantiyeleri ve kent meydanlarını direniş alanına çevirmekte kararlı olduklarını vurguladı: “Kapılarının önündeki direniş çadırımızı, haklarımız kuruşu kuruşuna ödeninceye kadar kaldırmayacağız.”
“Ne bir fazla, ne bir eksik” diyerek emeğinin karşılığını isteyen inşaat işçileri, İstanbul’daki direnişlerini sürdürüyor.