
Avrupa’da yaşayan Kürt siyasetçi Yüksel Koç, 20 Mayıs 2025 sabahı Almanya’nın Karlsruhe kentinde evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı ve bugün mahkeme tarafından tutuklandı. Koç’un evi dört saat boyunca didik didik aranırken, gözaltının ardından çıkarıldığı mahkemece hakkında tutuklama kararı verildi. ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu), bu tutuklamayı Kürt halkının demokratik mücadelesine yönelik sistematik baskıların bir parçası olarak değerlendirerek kınadı.
Demokratik Mücadeleye Düşmanca Tutum
Yüksel Koç, 2016-2023 yılları arasında Avrupa’daki Kürt kurumlarının çatı örgütlerinden biri olan KCDK-E’nin (Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi) eş başkanlığını yürüttü. Uzun yıllardır Avrupa’da yaşayan Kürt halkının demokratik hak mücadelesinde aktif rol alan Koç, hem Almanya hem Türkiye tarafından siyasi baskıların hedefinde oldu. ATİK, yaptığı açıklamada, Koç’un gözaltına alınmasını “Alman devletinin Kürtlerin demokratik mücadelesine yönelik düşmanca tutumunun bir yansıması” olarak nitelendirdi.
129b: Kriminalizasyonun Hukuki Kalkanı
Koç’un tutuklanmasına gerekçe olarak Alman Ceza Yasası’nın sıkça eleştirilen 129b maddesi gösterildi. Bu madde, yurtdışındaki “yabancı terör örgütü üyeliği” suçlamaları için kullanılıyor. Avukatları, 4 Nisan 2025 tarihinde Koç hakkında söz konusu madde kapsamında gözaltı ve tutuklama kararı verildiğini kamuoyuna duyurdu. Almanya’da Kürt siyasetçilerin bu maddeyle hedef alınması, insan hakları çevreleri ve hukukçular tarafından ifade ve örgütlenme özgürlüğünün ihlali olarak değerlendiriliyor.
Kürt Kurumlarına Sistematik Baskı
ATİK’in açıklamasında Almanya’daki Kürt kurumlarının 1993’ten bu yana süren kriminalizasyon süreci de ayrıntılı biçimde hatırlatıldı. Derneklerin kapatılması, kültürel kurumların basılması, yayınlara el konulması, yürüyüş ve miting yasaklarıyla birlikte Kürt siyasetçilerin yıllarca hapis cezalarına çarptırıldığına dikkat çekildi. ATİK, Alman ve Türk istihbaratları arasında belgelerin yasa dışı yollarla paylaşılmasının da bu baskılarda önemli rol oynadığını ifade etti.
Yüksel Koç Daha Önce de Hedefteydi
Koç’un geçmişte de Türk devleti tarafından doğrudan hedef alındığı biliniyor. ATİK, daha önce MİT tarafından gönderilen bir suikast timinin son anda deşifre edildiğini ve Koç’un bu sayede kurtulduğunu hatırlatarak, hem Türkiye’nin hem de Almanya’nın Koç üzerinde yıllardır sistematik baskı uyguladığını ifade etti. Alman devletinin Koç’a yönelik yürüttüğü uzun süreli kovuşturmanın kamuoyuyla daha önce paylaşıldığı da belirtiliyor.
ATİK’ten Dayanışma Çağrısı
Açıklamasında Yüksel Koç’un Kürt halkının örgütlü mücadelesinde önemli bir figür olduğunu vurgulayan ATİK, onun tutuklanmasının bu mücadeleyi geriletemeyeceğini belirtti. ATİK, tüm demokratik güçlere, yerli ve göçmen emekçilere bu tutuklamaya karşı seslerini yükseltme ve dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.