GüncelÖzel Haber

Avukat Nergiz Görnaz: Burjuva hukukunun temel ilkelerine dahi aykırı

Avukat Nergiz Görnaz, 11. Yargı Paketi taslağının yalnızca LGBTİ+’ları değil, temel hak ve özgürlükleri hedef aldığını belirterek, “Bu düzenleme burjuva hukukunun en temel ilkelerine bile aykırı” dedi.

AKP’nin hazırladığı 11. Yargı Paketi taslağı, kamuoyuna yansıyan haliyle büyük tepki topladı. Taslak; cinsiyet uyum sürecinin 25 yaşa çıkarılması, “hayasızca hareketler” suçuna “biyolojik cinsiyete aykırı davranışlar” ibaresinin eklenmesi, hormon terapisinin kısıtlanması gibi düzenlemeleri içeriyor.

2025’in başında AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilan edilen “Aile Yılı” sonrasında hazırlanan bir dizi taslak, özellikle LGBTİ+’ların haklarını hedef alan yeni düzenlemeleri içinde barındırıyor. Son olarak sızdırılan 11. Yargı Paketi Taslağı doğrudan LGBTİ+ varoluşuma ilişkin yasal değişiklikleri gündeme getiriyor. Aynı zamanda “genel ahlak” vurgusunu öne çıkararak, toplumsal cinsiyet temelli hak mücadelelerinin önünü kesmeyi amaçlıyor.

Ankara Barosu üyesi, ÇHD Ankara Şubesi Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Komisyonu üyesi Avukat Nergiz Görnaz, Özgür Gelecek okurları için 11. Yargı Paketi taslağını değerlendirdi. Görnaz, “Genel ahlak’ dedikleri şey aslında AKP’nin bize dayattığı ahlak” dedi.

Görnaz, “11. Yargı Paketi henüz Meclis’e sunulmadı ama basına yansıyan haliyle gördüğümüz kadarıyla LGBTİ+’lara yönelik son yıllarda artan yasa tekliflerinin bir devamı niteliğinde. Cinsiyet uyum sürecini neredeyse imkânsız hale getiren, bireylerin bedenleri üzerindeki tasarruf hakkını devletin eline veren bir yaklaşım söz konusu” dedi.

Genel ahlak kimin ahlakı?

Taslakta en çok tartışılan bölümlerden biri, “genel ahlaka aykırı davranış” ifadesiyle tanımlanan yeni suç maddesi oldu. Görnaz, bu ibarenin hukukta muğlak ve keyfi biçimde kullanılabileceğini belirterek, “Genel ahlak kimin ahlakı? Bu soruyu feminist hareket yıllardır soruyor. Burada dayatılan, AKP’nin, muhafazakâr, İslamcı ve milliyetçi anlayışın ahlakıdır. Çoğunluğun ahlakı bile değidir.  Toplumun çok küçük bir kesiminin değerleri, herkesin yaşam biçimine dayatılıyor” ifadelerini kullandı.

“Hak ihlalleri yasa çıkmadan başladı”

Görnaz, yasa taslağı henüz Meclis’e gelmeden transların haklarında fiili kısıtlamalar yaşandığını anlattı. Görnaz, “Henüz bu düzenleme yasalaşmadan bile bazı hastanelerin cinsiyet uyum sürecindeki kişilerin işlemlerini durdurduğunu gördük. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaları döneminde 6284 sayılı kanunun fiilen uygulanmada zorluklara başlanması gibi, burada da söylemler uygulamayı etkiliyor” dedi.

Bazı hastanelerin trans bireylere “Artık sürecinizi devam ettiremiyoruz” şeklinde yanıt verdiğini belirten Görnaz, “Uzun yıllardır bu alanda çalışan hekimler bile baskı altında. Devletin belirlediği birkaç hastaneye yetki devredileceği konuşuluyor. Bu da zaten çok zor olan bir süreci tamamen tıkanma noktasına getiriyor. Bazı hastanelerde uzmanların başka hastanelere gönderilmesi de şahit olduğumuz bir durum söz konusu” diye konuştu.

“Ergin birey kendi bedeniyle ilgili karar veremiyor”

Görnaz, 18 yaşındaki bir bireyin kendi bedeni üzerinde söz hakkına sahip olmaması gerektiğini söyleyerek düzenlemeyi eleştirdi:

“18 yaşında bir insan oy kullanabiliyor, evlenebiliyor, askere çağrılıyor, hatta milletvekili seçilebiliyor. Ama kendi bedeniyle ilgili en temel var oluşuyla ilgili  karar veremiyor.”

“Mücadele yasalardan önce başladı, sonrasında da sürecek”

Görnaz, mücadeleyi sadece hukuki alanda değil, toplumsal dayanışmayla sürdürmek gerektiğini vurguladı:

“Türkiye’de son zamanlarda çoğu hak ve özgürlükleri sadece hukuk temelinde konuşmaya çok alıştık. Ama mücadelenin kaynağını, nereden güç aldığımızı hatırlamamız gerekiyor. Yasalardan önce de LGBTİ+’lar vardı, yasalardan sonra da var olmaya devam edecekler. Bu yasalarla varoluş engellenemez, sadece daha fazla acıya yol açar. Zor ama yılmadan mücadele etmek gerekiyor.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu