
İSTANBUL – 19–22 Aralık 2000’de yaşanan hapishane katliamlarının 25. yılında, Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi’nin çağrısıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda eylem gerçekleştirildi. Eyleme çok sayıda siyasi parti, gençlik örgütü ve demokratik kitle örgütü katıldı.
Eylem alanında “Tecrit insanlık suçudur, tecride son”, “Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın”, “19 Aralık’ı unutma, unutturma”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın”, “Basın yayın yasaklarına son” yazılı dövizler taşınırken, kuyu tipi hapishanelere karşı açlık grevinde olan Fergil Fırat ve Celal Punar’ın fotoğrafları da alanda yer aldı. Pankartlarda ise “Hasta tutsaklara özgürlük”, “19 Aralık’tan kuyu tiplerine direniş sürüyor” ve “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük” mesajları öne çıktı.
İSTANBUL | Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi, “19 Aralık’tan Kuyu Tiplerine Direniş Sürüyor” şiarıyla 19–22 Aralık hapishane katliamlarının 25. yılı kapsamında Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştiriyor. pic.twitter.com/CpMiuIHhNi
— Özgür Gelecek Gazetesi (@Ozgur_Gelecek5) December 21, 2025
Eylem boyunca “Tecrit işkencedir, tecride son”, “Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın”, “Devrimci tutsaklar teslim alınamaz” ve “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı.
Eylemde inisiyatif adına konuşan Çiğdem Atay, kuyu tipi hapishanelerin mutlak tecride dayandığını belirterek, bu uygulamanın kabul edilemez olduğunu söyledi. Atay, kuyu tipi hapishanelerde nefes almanın, güneşi görmenin ve sosyal ilişki kurmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini vurguladı.
Atay, 19–22 Aralık 2000’de yaşanan katliamda 28 tutsağın yaşamını yitirdiğini, devam eden ölüm oruçlarında ise 122 devrimcinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, bu saldırıların devrimci tutsakları teslim alamadığını ifade etti. Kuyu tipi hapishaneler kapatılana ve tutsaklar özgürleşene kadar mücadelenin süreceğini söyledi.
Eylemde Çağdaş Hukukçular Derneği adına konuşan Yağmur Kavak, Çorlu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde kuyu tipi hapishanelere karşı açlık grevinde olan Fergil Fırat ve Celal Punar’ın taleplerinin açık ve meşru olduğunu belirtti. Kavak, kuyu tipi hapishanelerin kapatılması ve tutsakların başka hapishanelere sevk edilmesi talebini yineledi.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi adına konuşan Fatma Yıldırım ise kuyu tipi hapishanelerdeki ağır izolasyon koşullarına dikkat çekti. Yıldırım, tutsakların uzun süre kimseyle konuşamadan, sosyal ilişkilerden tamamen yalıtılmış şekilde tutulduğunu aktardı.
Basın metnini okuyan Mediha Yüksel, 19–22 Aralık 2000’de 20 hapishanede eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonların amacının devrimci örgütlülüğü dağıtmak ve tutsakları teslim almak olduğunu söyledi. Yüksel, günümüzde kuyu tipi hapishanelerin de aynı amaca hizmet ettiğini belirterek, tecrit uygulamalarının siyasi tutsakların kazanılmış haklarını ortadan kaldırdığını ifade etti.
Yüksel, kuyu tipi hapishanelerde direnen tutsakların yalnız olmadığını vurgulayarak, toplumun geniş kesimlerine mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Eylem, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük” ve “Tecrit işkencedir, tecride son” sloganlarıyla sona erdi.



