DünyaGüncel

Bir gazeteci, bir kalem, bin 200 günlük direniş

Gazeteci Rupesh Kumar Singh bin 200 gündür tutsak: “Sizin yalanlarınızı hakikat diye yazmayacağım!”

Hindistan’da gazetecilere, insan hakları savunucularına ve muhaliflere yönelik baskı dalgası büyürken, gazeteci Rupesh Kumar Singh tam 1.200 günü aşkın bir süredir hapishanede tutuluyor. Singh, Modi yönetiminin baskıcı yasalarıyla susturulmaya çalışılan bağımsız seslerden sadece biri.

Demokrasi Maskesi Altında Baskı Rejimi

Uluslararası Akademik Özgürlük Dayanışması (InSAF India), Jharkhandlı gazeteci Rupesh Kumar Singh’in davasını gündeme taşıdı. Singh, Modi hükümetinin muhalifleri susturmak için kullandığı “Yasadışı Faaliyetleri Önleme Yasası (UAPA)” kapsamında beş ayrı davayla yargılanıyor.

Savcılar, onu “Maoist faaliyetlerle bağlantılı” olmakla suçluyor. Ancak hem ailesi hem de meslektaşları bu suçlamaların tamamen uydurma olduğunu, Singh’in gazeteciliği nedeniyle hedef alındığını belirtiyor.

Singh, 2013’ten bu yana Hindi dilinde gazetecilik yapıyor; özellikle Jharkhand ve Bihar eyaletlerinde yoksulların, Adivasi (yerli) halkların, madencilerin ve topraksız köylülerin yaşadığı sömürü ve direnişi yazılarında işliyordu. Bu yönüyle hem bağımsız medya hem de insan hakları çevrelerinde tanınan bir isim haline gelmişti.

İlk Tutuklama: “Patlayıcıları Bizim Arabamıza Polis Koydu”

Rupesh Kumar Singh, ilk kez 4 Haziran 2019’da Ramgarh’tan Aurangabad’a giderken iki arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Polis, üç kişiyi yaklaşık iki gün boyunca yasa dışı şekilde gözaltında tuttu, ardından 6 Haziran’da “Maoist faaliyet” suçlamasıyla tutukladı.

Polis, araçta “patlayıcı madde bulunduğunu” iddia etti; ancak Singh ve arkadaşları bu suçlamaları reddederek, “patlayıcıların polis tarafından yerleştirildiğini” söyledi. Altı ay süren tutukluluğun ardından Aralık 2019’da serbest bırakıldılar.

Hapishane Günlüğü: ‘Kaidkhane ka Aaina’

Singh, hapishanede geçirdiği aylar boyunca bir günlük tuttu. Bu notlar, 2020 yılında Kaidkhane ka Aaina (Hapishanenin Aynası) adıyla yayımlandı. Kitap, hapishane koşullarındaki adaletsizlikleri, yoksul mahkûmlara ve politik tutsaklara yönelik sistematik baskıyı gözler önüne serdi.

Gazeteci, bu dönemde yalnızca hapishanede değil, dışarıda da hedef haline getirildi. 2021’de ortaya çıkan Pegasus skandalı sırasında, Singh’in ve ailesinin telefonlarının da yasadışı şekilde casus yazılımla dinlendiği ortaya çıktı.

1.200 Günlük Tutsaklık: Bir Gazetecinin Direnişi

Ekim 2025 sonunda 1.200 günü aşkın süredir yargılama süreci tamamlanmadan hapiste tutulan Singh, Hindistan’da basın özgürlüğünün geldiği vahim noktayı simgeliyor.

Uluslararası basın örgütleri, yazar birlikleri ve insan hakları kuruluşları onun serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.

Singh’in sözleri, rejimin baskısına karşı direnişin özeti niteliğinde:

“Sizin yalanlarınızı hakikat diye yazmayacağım.”

Modi Döneminde Gazetecilik: Gerçekleri Yazmak Suç

Narendra Modi’nin 2014’te iktidara gelişinden bu yana Hindistan’da yüzlerce gazeteci, “devlet karşıtı faaliyet”, “terör propagandası” ya da “Maoist bağlantı” suçlamalarıyla tutuklandı.

UAPA yasası, neredeyse her muhalif sesi “ulusal güvenlik tehdidi” olarak damgalamak için kullanılıyor.

Rupesh Kumar Singh gibi gazeteciler, “Kagar Operasyonu” adı altında yürütülen askeri kampanyalar sırasında Adivasi bölgelerinde yaşanan katliamları, zorla tahliyeleri, işkenceleri yazdıkları için hedef gösteriliyor.

Uluslararası Dayanışma Çağrısı

InSAF India ve çeşitli gazeteci birlikleri, Singh’in serbest bırakılması için uluslararası dayanışma kampanyaları başlattı.

Basın özgürlüğü savunucuları, onun tutukluluğunun yalnızca bir gazetecinin değil, “hakikatin cezalandırılmasının”sembolü olduğunu vurguluyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu