Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, merkezi yönetim bütçesi 2025 yılı Şubat ayında 310,1 milyar TL açık verdi. Geçen yılın aynı ayına göre bütçe giderleri %49,8 artarak 1,03 trilyon TL’ye ulaştı. Gelirler ise %34,9 artarak 723,4 milyar TL oldu.
Bütçedeki en büyük kalemlerden biri yine faiz giderleri oldu. Sadece Şubat ayında 139,7 milyar TL faiz ödemesi yapılırken, faiz dışı bütçe giderleri 893,8 milyar TL olarak kaydedildi. Böylece faiz dışı açık 170,4 milyar TL’ye ulaştı.
Vergi gelirleri %44 oranında artarak 585 milyar TL’ye çıkarken, genel bütçe vergi dışı gelirleri 97,2 milyar TL olarak gerçekleşti. Ancak vergi tahsilatındaki bu artış, yeni zamlar ve dolaylı vergiler yoluyla emekçilerin sırtına yüklendi. Öte yandan, bütçe gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı, geçen yıla kıyasla düştü.
Bütçe açığındaki artış, iktidarın kaynakları sermaye sahiplerine ve büyük şirketlere aktardığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Kamu kaynakları halkın ihtiyaçlarına değil, faize ve sermayeye gidiyor. Her yıl bütçeden trilyonlarca lira aktarılmasına rağmen kamu hizmetlerinde iyileşme sağlanmazken, işçi ve emekçilerin alım gücü giderek eriyor.
Ekonomi yönetimi, halktan alınan vergileri kimler için harcıyor? Eğitime, sağlığa ve sosyal yardımlara ayrılan bütçeye bakıldığında, halkın payına düşen yalnızca kemer sıkma politikaları ve yeni zamlar oluyor. Bütçe giderleri artarken, asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zamlar enflasyon karşısında hızla eriyor.
İktidarın ekonomi politikası, sermayeyi koruyup emekçiyi yoksullaştırmaya devam ediyor. Bu bütçeden halkın payına düşen yine kriz, borç ve yoksulluk oldu.
