
Komünist Birlik-Fransa, İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 52. yılı vesilesiyle gerçekleştirilen anma etkinliğine gönderdiği mesajla Kaypakkaya’yı andı.
Anma etkinliğine katılmanın kendileri için onur olduğu ifade edilen Komünist Birlik mesajında “Bu, bizler için bir onurdur. Çünkü onun mücadelesinde ve mirasında, komünist olmanın ne anlama geldiğine dair ebedi bir örnek görüyoruz. Ebedi bir örnek çünkü onun kurucularından biri olduğu TKP-ML, 50 yılı aşkın bir süredir devrim bayrağını gururla taşımaya devam ediyor. Gitgide ağırlaşan koşullara rağmen, TKP-ML devrimci mücadelesini kararlılıkla sürdürdü. Türkiye’deki baskıların, Fransa’dan bakıldığında tahayyül edilmesi zor seviyelere ulaştığı bir dönemde, TKP-ML 2019 yılında 1. Kongresini başarıyla gerçekleştirdi. Bu kongre, TKP-ML’nin kendi deneyimlerinin bilançosunu çıkarmasını, sınırlarını ve başarısızlıklarını tartışmasını ve bu sınırları aşmak için yollar belirlemesini sağladı. Bu süreçte, Komünist Kadınlar Birliği (KKB) gibi önemli kararlar alındı. Bu kararı coşkuyla selamlıyoruz” denildi.
Açıklama şu şekilde devam etti:
“Bugünkü gibi bir dönemde, TKP-ML; Marksizm-Leninizm-Maoizm mirasını yaşatmak ve ilerletmek isteyen tüm komünist örgütler için bir kale, bir deniz feneridir. TKP-ML, yoldaş İbrahim’in mirasını onurla taşımakta; üyeleri, düşman karşısında sarsılmaz cesaret, mücadelenin gerektiği her yerde bitmek bilmeyen bir azim ve yoldaşlarına karşı kopmaz bir dayanışma örneği sergilemektedir.
TKP-ML’nin örnekliği ve desteği, Fransa’da komünist partiyi yeniden inşa etme görevimiz açısından bizim için çok kıymetlidir. Sizin yoldaşlarınız olmaktan gurur duyuyoruz. Biliyoruz ki mücadelemiz ortaktır; sizin düşmanlarınız bizim de düşmanımızdır, sizin hedefiniz bizim de hedefimizdir. TKP-ML’nin her şehidi bizim de bir yoldaşımızdır; her biri için yas tutuyor, her birini anıyor, her birini yüceltiyoruz. TKP-ML’nin her bir şehidi, biz komünistlerin insanlığın kurtuluş davası uğruna verdiğimiz nihai taahhüdün bir hatırlatıcısıdır. Her bir şehit, mücadelenin ne kadar çetin olduğunu bize hatırlatır. Mücadele edenler, insanlığın en güzel, en cesur ve en adanmış yanıdır. Onlar, insanlığın taşıdığı en iyi değerlerin temsilcisidir.
Fransa’da, Nazi faşizmine karşı silahlı mücadele yürüttükleri için 1944’te idam edilen Fransız-Ermeni komünist savaşçı Missak Manuşyan ve yoldaşları için yazılmış bir şiir vardır. Bu şiirde şöyle denir:
‘Ölüm, partizanların gözlerini kamaştıramaz.’
Ölüm, yoldaş İbrahim Kaypakkaya’nın gözlerini kamaştıramadı.
Ölüm, yoldaş Nubar Ozanyan’ın gözlerini kamaştıramadı.
Ölüm, yoldaş Süleyman Cihan’ın, Kazım Çelik’in, Mehmet Demirdağ’ın gözlerini kamaştıramadı.
Ölüm, devrimin yaşaması ve zafere ulaşması uğruna kendilerini feda eden TKP-ML’nin hiçbir yiğit şehidinin gözlerini kamaştıramadı.
Ve onların mücadelesinin ateşi hâlâ kalbimizde yanmaya devam ettiği için, onların yoldaşları olduğumuz için, biz de biliyoruz ki ölüm asla bizim gözlerimizi kamaştıramayacak.
Türkiye’de bir şarkı var, tüm dünyada yankılanan bir şarkı. O şarkıda edilen bir yemin var – bizim de yeminimiz olan – ve bugün burada, sizinle birlikte olmaktan onur duyarak bu yemini yeniliyoruz:
“Dökülen kanın yerde kalmayacak. Öcünü alacağız yoldaş İbrahim.”
Açıklamanın tamamı: https://www.tkpml.com/komunist-birlik-dokulen-kanin-yerde-kalmayacak-ocunu-alacagiz-yoldas-ibrahim/