Güncel

Cizre’deki taciz davası 20 Kasım’da: Çocukları yalnız bırakmayalım

Cizre'de öğrencilere cinsel tacizden yargılanan Burak Ercan'ın duruşması 20 Kasım’da görülecek. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği yöneticisi Arzu Sena Topuz, “Çocuklara yalnız olmadıklarını hatırlatmamız gerekiyor” dedi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Şırnak Şubesi, Cizre ilçesinde çok sayıda öğrenciye cinsel tacizden yargılanan Burak Ercan’a verilen hapis cezası kararının bozulmasına karşı başlattığı “Adalet Nöbeti”ni sürdürüyor.
Sanat Sokağı’nda devam eden nöbet, Burak Ercan’ın yargılanacağı davanın duruşmasının görüleceği 20 Kasım’a kadar devam edecek. Eğitimciler, her Cumartesi günü nöbet tutarak, Ercan’ın cezalandırılmasını talep ediyor.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu üyesi Arzu Sena Topuz, cinsel taciz ve faillere dönük cezasızlık politikasını değerlendirerek, duruşmaya katılım çağrısında bulundu.
Çocuklara yönelik istismar ve şiddetin (fiziksel, ekonomik, cinsel) sistematik olarak artığına dikkati çeken Arzu Sena Topuz, “Bu şiddete yönelik çözüm odaklı pratiklerin geliştirilemediğinin göstergesi. Adli süreçlerle ilgili kimi iyileştirmeler yapılsa da bunun pratikte uygulanmadığını görüyoruz. Yargı makamına intikal eden olaylarda çocukların şikayetlerinin alınmaması pratiğini görüyoruz. Çocuklar istismara maruz bırakıldığını çok zor anlıyor ve onu şikayet etme konusunda cesaretlendirmek ve adli makama intikal etmesini sağlamak hem çocuk hem de aile için çok zor süreçler. Kolluk burada iş yapmak istemediği için kimi zamanlarda çocuğu eve gönderiyor” dedi.
Çocukların şikayet mekanizmalarında gerekli hassasiyet gözetilmediği için travmalarının tekrarlandığını belirten Topuz, “DNA izinin çok hızlı kaybolacağı dosyalarda dahi kolluk çocukları eve gönderiyor. Çocuklar ifade verip şikayetçi olabilirse burada çocuğun psikososyal durumu göz önünde bulundurulmuyor. Soruşturma aşamasında çocuk izleme merkezlerinde, kovuşturma aşamasında ise adli görüşme odalarında ifade alınması gerekirken bunlar uygulanmıyor. Çocuk adli makama başvurduğunda kolluk güçlerinin farklı soruları ile karşı karşı bırakılıyor ve birden çok kendisine travma yaşatılarak olayı anlatmak zorunda bırakılıyorlar. Pedagoglar, adli görüşme odaları ve çocuk izleme merkezleri çocuk olayı birden fazla kez anlatmasın, travmaları derinleşmesin diye var. Bu imkanların olduğu yerlerde bile çocuklar bu imkanlardan yararlandırılmıyor” ifadelerini kullandı.
7 yıllık süre zarfı içerisinde sorunların kronikleştiğini aktan Topuz, “Neredeyse 7 yıl olacak ancak hala mağdurlara ifade verdirildiğini görüyoruz. Toplumun cinsel suçlara bakış açısının baştan irdelenmesi gerekiyor. Hakim ve savcısı da bu toplumdan çıkıyor. Çocuk, cinsel suçlara bakış açısı toplumdan farklı olmayan hakimler ve savcılar ile muhatap oluyor. Kanunlarda yer alan ve caydırıcı olabilecek kanunların bile uygulanmadığını görüyoruz. Hem mağdurun beyanına itibar edilmiyor hem de üstüne tavırlarının didik didik edildiğini görüyoruz” dedi.
(MA)
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu