
Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve adalet talep etmek için 1055. kez Galatasaray Meydanı’ndaydı. Bu hafta, 1989 yılında Diyarbakır’da gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Nurettin Çur’un akıbeti soruldu.
Basın açıklamasında savaş ve çatışmaların yarattığı yıkımın en iyi tanıklarının kayıp aileleri olduğu vurgulandı. “Hiçbir annenin evlatsız kalmadığı, hiçbir çocuğun savaş korkusuyla büyümediği bir dünya istiyoruz” denildi.
28 yaşındaki Nurettin Çur’un 1995 yılında Diyarbakır Bağlar’da bakkal işlettiği, eşinin 6 aylık hamile olduğu ve kendisinin siyasi gerekçelerle tehdit edildiği hatırlatıldı. 27 Haziran 1995’te dükkânından çıkan Çur’dan bir daha haber alınamadı. 15 gün sonra eve gelen bir telefonda baba Tahir Çur’a “Oğlun elimizde” denildi. Ancak Nurettin Çur’a bir daha ulaşılamadı.
Baba Tahir Çur hayatı boyunca oğlunu aradı, anne Makbule Çur ise 30 yıldır adalet mücadelesini sürdürüyor.
Açıklamada, gözaltında kaybetmelerin cezasız kalmasının yeni suçlara zemin hazırladığı belirtilerek şu ifadeye yer verildi:
“Kararlıyız; insanlığa karşı suçların aydınlatılması talebimizi sürdüreceğiz. Cezasız bırakılan her suç, şiddet döngüsünü besler.”
Galatasaray Meydanı’nın hâlâ bariyerlerle çevrili olduğuna dikkat çekilen açıklamada, iktidar değişse de cezasızlık politikalarının sürdüğü vurgulandı.
Sağlık sorunları nedeniyle eyleme katılamayan anne Makbule Çur, gönderdiği mesajda şunları söyledi: “Oğlum dönecek diye 31 yıldır evimi taşımadım. Nereye gittiysek kimse sesimizi duymadı. Kayıplar bulunana, adalet sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğim.”