Cumartesi Anneleri/İnsanları 1018. haftalarında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek, gözaltında kaybedilenler için adalet talebini yineledi. Mecit Baskın’ın kaybedilmesine ilişkin davayı gündeme taşıyan Cumartesi Anneleri/İnsanları adına açıklamayı Besna Tosun yaptı. Tosun, yaptığı konuşmada yargı sisteminin gözaltında kayıplar konusunda adaletin sağlanması görevini yerine getirmediğini ifade ederek, devletin inkâr ve cezasızlık rejimini pekiştirdiğini dile getirdi.
Tosun açıklamasında, “Devletin gözaltında kaybetmelerdeki sorumluluğunu gizleme eğiliminin bir sonucu olarak, etkili soruşturma ve kovuşturma süreçleri yürütülmemekte, dava dosyaları maddi gerçekler açığa çıkarılmadan ve failler belirlenmeden zamanaşımı bahanesiyle kapatılmaktadır. 1018. haftamızda bu iddiamıza örnek teşkil eden Abdülmecit Baskın dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mecit Baskın’ın kaybedilmesi
Gözaltına alındığı inkâr edilen Baskın’ın 3 Ekim 1993 tarihinde ateşli silahla katledildiği ve cansız bedeninin Gölbaşı mevkiinde bulunduğunu belirten Tosun, Baskın’ın katledilmesine ilişkin detayları paylaştı: “Olaydan 18 yıl sonra, 26 Mart 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği ifadede, 1993 yılında Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin’in emriyle Abdülmecit Baskın’ı gözaltına aldıklarını ve Baskın’ın, özel harekât polisleri Ziya Bandırmalıoğlu ile Ayhan Akça tarafından öldürüldüğünü detaylarıyla açıkladı.”
Tosun, Çarkın’ın bu itiraflarının ardından Abdülmecit Baskın ve Çarkın’ın beyanlarında geçen 18 kişi hakkında yeni bir soruşturma başlatıldığını hatırlattı. Bu soruşturma sonucunda Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in de aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında dava açıldığını belirten Tosun, davanın sonucunda tüm sanıkların beraat ettiğini vurguladı. Tosun, “Söz konusu öldürmelerin devletin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini beyan eden dönemin üst düzey kamu görevlilerinin mahkemede yaptığı açıklamalar da mahkeme kayıtlarına geçti” dedi.
‘Vazgeçmeyeceğiz’
Cumartesi Anneleri/İnsanları 1018. haftalarında Mecit Baskın ve diğer kayıplar için adalet talebini yineleyerek, devletin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı. Besna Tosun, “Kaç yıl geçerse geçsin; Abdülmecit Baskın için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten ve devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
‘Çocukluğum babamın otopsi raporunu okumakla geçti’
Eylemde söz alan Mecit Baskın’ın kızı Melek Baskın, “Ben bugün buraya çocuğumla beraber geldim. Biz, çocuklarımıza internette şiddet içerikli şeyler bakmasın diye uğraşırken bugün, benim çocukluğum babamın otopsi raporunu okumakla geçti. Babam ve tüm katledilen insanların failleri cezalandırılsın” dedi.
