Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1051. hafta eyleminde Kayıplar Haftası programını duyurdu. 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası’na girerken Galatasaray Meydanı’nda 1051. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormaya ve faillerin yargılanmasını talep etmeye devam etti. Kayıp yakınları, cezasızlık politikalarına son verilmesi çağrısını yineledi.
Eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan ve DEM Parti milletvekilleri de katıldı. Katılımcılar, kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıyarak ve karanfiller bırakarak meydanda yer aldı.
‘Sevdiklerimiz nerede?’
Açıklamayı Cumartesi Anneleri/İnsanları adına kayıp yakını Naside Ocak okudu. Ocak, Kayıplar Haftası’nın her yıl 17-31 Mayıs tarihleri arasında anıldığını hatırlatarak, “Bu hafta boyunca, gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetine ışık tutmak, bu ağır insan hakkı ihlalinin üzerinin örtülmesine karşı durmak ve cezasızlıkla mücadele etmek amacıyla etkinlikler düzenliyoruz” dedi.
Etkinlikler kapsamında, 19 Mayıs’ta gözaltında kaybedilen ve akıbeti hâlâ bilinmeyen Hasan Ocak mezarı başında anılacak.
Ocak, “Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha yüksek sesle dile getiriyoruz” diyerek kayıp yakınlarının temel talebini yineledi: “Sevdiklerimiz nerede?”
‘Bu suç kuşaklar boyu süren bir travmadır’
Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybetmenin yalnızca kaybedilenlerin değil, geride kalanların da yaşamını kararttığını ve bu durumun kuşaklar boyu süren bir travmaya dönüştüğünü vurguladı. Açıklamada, “Bu suç zaman aşımına uğratılamaz, görmezden gelinemez” denildi.
Uluslararası sözleşme ve yasal düzenleme talebi
Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak taleplerini sıralayan Cumartesi Anneleri/İnsanları; gözaltında kaybedilen kişilerin akıbetinin açıklanmasını, faillerin yargılanmasını ve bu suçun Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suç olarak tanınmasını istedi. Ayrıca, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Uluslararası Sözleşmesi’ni imzalaması ve uygulamaya koyması çağrısında bulundu.
Kayıplar Haftası açıklamasında, silah bırakma kararlarının kalıcı barışa kapı aralaması temenni edilirken, bunun ancak hakikat, yüzleşme ve adaletle mümkün olabileceği vurgulandı. “Barış fırsatı siyasi hesaplara kurban edilmemeli; adil ve kalıcı bir barışın tesisi için güçlü bir siyasi irade ortaya konmalıdır” denildi.
Son olarak Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıplar için adalet istemekten ve devletin evrensel hukuk normları çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini hatırlatmaktan vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
