
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormaya devam ediyor. 1049. hafta buluşmasında, 1992 yılında İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kaybedilen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül anıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklamayı insan hakları savunucusu Eren Keskin yaptı.
33 yıl önce gözaltına alınan Yaman ve Gül’den o günden bu yana haber alınamadığı hatırlatan Keskin, ailelerin ve hak örgütlerinin tüm çabalarına rağmen devlet yetkililerinden bugüne kadar herhangi bir bilgi verilmediğini aktardı.
‘Mekan seçme hakkının engellenmesi anayasal suçtur’
Açıklamada, Galatasaray Meydanı’nın hâlâ Cumartesi Anneleri’ne kapalı olmasına tepki gösterildi. Eren Keskin, Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği hak ihlali kararını hatırlatarak, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü, bireylerin eylem yerini ve zamanını seçme hakkını da kapsar. Barışçıl eylemler engellenemez,” dedi. Komisyon, kamusal alanların halka kapatılmasına son verilmesi çağrısında bulundu.
‘Devlete fazla görüldü’
Hüsamettin Yaman’ın ağabeyi, kardeşinin kaybedilişine dair yaşadıklarını şu sözlerle paylaştı:
“Hüsamettin benden on beş yaş küçüktü. Babam öldükten sonra ona babalık yapmam gerekti. Gencecik bir çocuğun hayata hazırlanmasıyla ailecek ilgilendik. Ama Hüsamettin henüz bıyıkları terlememiş bir delikanlıyken bu devlete fazla görüldü.”
Yaman, İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiydi. 1990’da pankart taşıdığı gerekçesiyle gözaltına alınmış, 15 gün sonra serbest bırakılmıştı. Gözaltına alındıktan sonra işkenceye maruz kaldığı belirtilen Soner Gül ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisiydi.
2 Mayıs 1992’de evinden çıkan Yaman’dan bir daha haber alınamadı. Aile, iki gün sonra bir telefonla Yaman’ın Soner Gül ile birlikte Fındıkzade’de gözaltına alındığını öğrendi. Ancak karakol, her iki gencin de gözaltına alındığını reddetti.
2011’de gelen itiraflar, açılmayan dava
2011 yılında, özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın kamuoyuna yansıyan itiraflarıyla iki gencin gözaltında infaz edildiği ortaya çıktı. Çarkın, Yaman ve Gül’ü ormanlık bir alanda sorgulayıp katledildiklerini ve son sözlerinin “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” olduğunu söyledi.
Yaman ailesi bu gelişme üzerine tekrar suç duyurusunda bulundu. Ancak bugüne kadar dava açılmadı, dosyada da herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.