İSTANBUL – Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1083’üncü hafta eyleminde Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek, 26 Aralık 1997’de Diyarbakır’da gözaltında kaybedilen Mehmet Özdemir için adalet talebini yineledi.
Basın açıklamasında, zorla kaybetmelerin uluslararası hukuka göre süreklilik arz eden suçlar olduğuna dikkat çekildi. Devletin yalnızca failleri yargılama değil, gerçeği ortaya çıkarma yükümlülüğü bulunduğu vurgulandı. Türkiye’de ise zorla kaybetmelere ilişkin soruşturmaların zamanaşımı, delil yetersizliği ya da failin “tespit edilememesi” gerekçeleriyle sistematik biçimde sonuçsuz bırakıldığı ifade edildi.
“AİHM kararları uygulanmıyor”
Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorla kaybetme davalarında Türkiye hakkında verdiği ihlal kararlarının iç hukukta karşılık bulmadığına dikkat çekildi. Bu durumun, ulusal hukuk ile uluslararası insan hakları hukuku arasındaki yapısal uyumsuzluğu ortaya koyduğu belirtildi.
Cumartesi Anneleri, AİHM’in Mehmet Özdemir dosyasında yaşam hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar vermesine rağmen, iç hukukta dosyanın takipsizlikle kapatıldığını hatırlatarak adalet talebiyle bir araya geldiklerini belirtti.
“Beyaz Toros’la götürüldü, bir daha haber alınamadı”
Basın açıklamasında paylaşılan bilgilere göre, 44 yaşındaki Mehmet Özdemir Diyarbakır’da yaşıyor ve sekiz çocuk babasıydı. Daha önce defalarca gözaltına alınan Özdemir’in ağır işkenceye maruz kaldığı, son gözaltısında ise “Bir daha seni alırsak öldüreceğiz” tehdidiyle karşı karşıya kaldığı aktarıldı.
26 Aralık 1997’de Diyarbakır’da bir kahvede otururken, çok sayıda tanığın gözü önünde telsizli ve uzun namlulu silahlar taşıyan kişiler tarafından beyaz Toros bir araca bindirilerek götürülen Özdemir’den bir daha haber alınamadı. Eşi Enzile Özdemir’in savcılığa yaptığı başvuruda gözaltı bilgisinin verildiği, ancak daha sonra bu bilginin “yanlışlıkla” verildiğinin ileri sürüldüğü hatırlatıldı. Savcılığın, 2003 yılında tanıkları dahi dinlemeden takipsizlik kararı verdiği belirtildi.
“Bu mektup bir ağıt değil, adalet talebidir”
Eylemde, Mehmet Özdemir’in kızı Sozdar Özdemir’in mektubu da okundu. Babasını hiç tanıyamadığını belirten Özdemir, “Ben o gün bir buçuk yaşında bir bebektim. Adını söyleyemiyordum, yokluğunu tarif edemiyordum ama babamı benden aldılar. Sen kaybolmadın baba, seni kaybettiler” ifadelerini kullandı.
Galatasaray Meydanı’nın yalnızca bir meydan olmadığını vurgulayan Sozdar Özdemir, şu soruları yöneltti:
“Babam nerede? Onu kim aldı? Kim emri verdi? Kim sustu? Kim korudu?”
Özdemir, “Bu soruların cevabını almadan bu hak arayışı bitmeyecek. Bu mektup bir ağıt değil; adalet talebidir. Zorla kaybedilenler bulunana, failler yargılanana ve hesap verene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Cumartesi Anneleri, açıklamanın sonunda aradan geçen yıllara rağmen Mehmet Özdemir ve tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini yineledi.
