Güncel

Defne Tavla’da 6 Şubat depremi anması: ‘Unutmak yok, affetmek yok’

Antakya'nın Defne ilçesinde, 6 Şubat 2023’te yaşamını yitirenler için yapılan anmada, depremin ardından yaşanan sorunlar ve rantçı politikalar protesto edildi.

Antakya’nın Defne ilçesine bağlı Tavla Mahallesi’nde, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler için anma etkinliği düzenlendi. “Unutmak yok, affetmek yok” yazılı pankartın açıldığı etkinlik, Metin Özken’in konuşmasıyla başladı. Özken, konuşmasında depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen yaşanan sorunların katlanarak büyüdüğünü vurguladı:

“Depremin ardından iki yıl geçti ve siyasi iktidar sadece yıkımın acılarını büyütecek adımlar attı. Çamura, kimyasal toza terk edilerek, insanlık onuruna aykırı bir yaşama alıştırılmak isteniyoruz.”

Özken, yaşanan sürecin bir sömürü düzeni olduğunu belirterek, “Bu rant ve sömürü düzeni inşaat şantiyelerinden maden ocaklarına, İliç’ten Bolu’ya bizlere ölümü reva görüyor ve buna alışmamızı bekliyor” ifadelerini kullandı.

Özken’in konuşmasının ardından, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

‘Antakya halkının dayanışması bana güç verdi’

Saygı duruşunun ardından Avrupalı Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİK) üyesi bir hekim söz aldı. Depremin ardından Antakya’da yürüttüğü dayanışma çalışmalarını anlatan hekim, Antakya halkının gösterdiği dayanışmaya vurgu yaptı:

“Binlerce insan gibi Antakya’ya dayanışmak ve yaralarımızı birlikte sarmak için geldim. Antakya’da vardığım ilk günden itibaren halkın acılarının ne kadar büyük olsa da iradesinin ne kadar büyük olduğunu gördüm. Bu bana da güç verdi.”

“İktidar, Ayrımcı Politikalarına Devam Ediyor”

Anmada, Dilan Turunç tarafından kitle adına basın açıklaması okundu.

Turunç, “Her ne kadar adına “asrın felaketi” deseler de yetkililer, sanki binlerce insanımızı kaybetmemişiz, şehirlerimiz alt üst olmamış gibi “gündelik” işlerine devam etmişlerdir. Bu konuda depremin yıkıcı sonuçlarını büyüten ve bugün hala sorunlarımızın çözülememiş olmasına neden olan rantçı yaklaşımlar, büyük şirketler lehine bir bir devreye sokulmuştur” sözleriyle Antakya halkının 2 yıldır barınma sorunu, elektrik kesintileri, canlıların yaşam alanlarının tahrip edilmesi, yaşanan hava kirliliği, öğrencilerin eğitim-öğretim yaşamlarındaki kısıtlılık, sağlık hakkının yeterli düzeyde karşılanmadığı, şehirdeki rant ve iş makinelerinden doğru bölgede artan ekolojik kirlilik, artan iş kazaları, artan trafik kazaları vb. birçok çözülemeyen sorunlara ve artarak devam eden ihmalkarlıklara dikkat çekti.

Turunç devaımda şu ifadeleri kaydetti:

“Tüm bu rant, sermaye ve yağma düzeni içerisinde bir de iktidarın ayrımcı politikalarına maruz kalmaktayız. Geçmişte şehircilik yasasıyla parçalanmak istenen Arap-Alevi muhalif toplum, bugün deprem sonrası uygulamalarla yeniden tehdit edilmektedir.

Depremin ilk aylarında Dikmece, Gülderen, Toygarlı ve Hancağız’da yapılmakta olan afet konutlarına Kisecik, Karaali, Alazı-Akhisar mevkii ve Çınarlı-Koçören mevkiinde afet konutları yapılması bahanesiyle başta on binlerce dönümlük zeytinlikler olmak üzere üretim alanları talan edilerek buradaki insanlarımız göçe zorlanmaktadır.

Rant ve sermaye düzeni Türkiye’de, deprem sonrası yaşananları nasıl görüyorsa Suriye iç savaşına da başta inşaat şirketleri olmak üzere büyük firmalar aynı gözle bakmaktadır.”

Turunç, “Bugün sadece deprem felaketinin etkilerini hafifletmek için değil, doğamız için, geleceğimiz için, çocuklarımız için, adil ve onurlu bir yaşam için de sermayenin bu rantçı-sömürgeci politikalarına dur dememiz gerekmektedir ve artık yeter diyoruz” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Anma etkinliği, “Deprem değil, rant öldürür”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Ma rıhna nehna hon” sloganlarıyla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu