
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu, Mayıs ayında yaşamını yitiren devrimcilere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, bu isimlerin Türkiye halklarının eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde bıraktığı mirasa sahip çıkma çağrısı yapıldı.
DEM Parti, açıklamasında “Türkiye toplumunun eşit, özgür, adil, demokratik ve bir arada yaşamı için mücadele eden ve bu uğurda yaşamını yitiren onlarca devrimci, sosyalist ve yurtsever hepimize büyük sorumluluk ve görevler bıraktı. Özellikle Mayıs ayında yitirdiklerimize karşı borcumuz büyüktür” ifadelerine yer verdi.
‘Tarihin temiz sayfalarında yerlerini aldılar’
Devrim ve demokrasi mücadelesinde Mayıs ayının özel bir yer tuttuğu vurgusunun yer aldığı açıklama, şöyle devam etti:
“6 Mayıs 1972’de katledilen Denizlerin idam sehpasına giderken söyledikleri ‘Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği’ sözleri; kutuplaşmaya ve inkara karşı ortak mücadele çağrısı oldu ve hala mücadelemizi aydınlatıyor. 18 Mayıs 1973 tarihinde Diyarbakır zindanlarında devrim ve özgürlük ateşini harlayıp, inandıkları uğruna asla geri adım atmayan İbrahim Kaypakkaya, direnmenin adı olarak hem ortak hafızamızda yerini aldı hem de mücadele tarihine adını altın harflerle yazdırdı. 31 Mayıs 1971 tarihinde Sinan Cemgil ve arkadaşları, her türlü gericiliğe, tekçiliğe, kimliksizliğe karşı Nurhaklarda özgürlüğün ve direnmenin adı oldu. Türk ve Kürt halkının ortak mücadelesinde tereddütsüz yer alan ve bir komplo sonucu 18 Mayıs 1977 Antep’te katledilen Haki Karer, bu topraklardaki enternasyonalist mücadelenin tohumlarını attı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin tüm zulüm ve vahşetine karşı boyun eğmeyen ve tarih sayfalarında Dörtler olarak yer edinen Ferhat Kurtay, Mahmut Zengin, Eşref Anyık ve Necmi Öner, bedenleriyle özgürlük meşalesine dönüştü.”
‘Mirasları mücadelemizde yaşıyor’
DEM Parti açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Her biri halklarımızın mücadelesinde onur abidesine dönüşen bu isimler ve adını sayamadığımız yüzlerce devrimci, halklarımızın ortak ve özgür geleceği için birer meşaleye dönüştü. Deniz, Hüseyin, Yusuf, İbrahim, Sinan, Haki ve Dörtler şahsında Mayıs ayında yitirdiğimiz tüm devrimcilerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Mirasları her daim mücadelemizde yaşayacaktır. Onların mücadele mirasını, bıraktıkları zafer umudunu büyüterek, demokrasiyi, özgürlüğü ve eşitliği bu topraklara mutlaka getireceğiz.”